Ozantürk:
Denizlerden gelir bir nefes gibi
Karışır yellere yayla dumanı
Kulaklara fısıldanan ses gibi
Dolar gönüllere yayla dumanı
Tabakoğlu:
Gönlüm sevdalıdır oldu derbeder
Gümüş rengindedir gelir de gider
Her ayrılışında sanki el eder
Nağmesi dillere yayla dumanı
Ozantürk:
Birer birer çeşmeleri dolaşır
Genç kızların saçlarında oynaşır
Kim bilir içinde ne sırlar taşır
Benze ak tüllere yayla dumanı
Tabakoğlu;
Tepeden aşağı inerken düze
Bazen perde olur gören şu göze
Belki de uzanır iner denize
Göçer yad ellere yayla dumanı
Ozantürk:
Öbek öbek çıkar alyıldızlara
Taç olur yaylada güzel kızlara
Nağme nağme düşer dertli sazlara
Sarılır tellere yayla dumanı
Tabakoğlu:
Altında saklanır mor sarı çiçek
Yeşil yamaçlarda bembeyaz leçek
Güneş saklanacak, yıldız sönecek
Sevdalı hallere yayla dumanı
Ozantürk:
Gün batar karışır kaval sesine
Eş olur kuzunun melemesine
Yemyeşil çamların ak gölgesine
Serilir bellere yayla dumanı
Tabakoğlu:
Dumanlı havalar insanı sıkar
Çiy yağar otlardan damlalar akar
Nazlı yar yayladan salınır çıkar
Çiçekli yollara yayla dumanı
Ozantürk:
Ozantürk bu sözde gösterdi hüner
Umulur tez vakit sılaya döner
Sabah çisil çisil çiy olur iner
Kıpkızıl güllere yayla dumanı
Tabakoğlu:
Çöker vadilere iner aşağı
Birde oluşur ya o gökkuşağı
Ömer Tabakoğlu yöre uşağı
Sebeptir sellere yayla dumanı
Hüseyin Ozan Öztürk
Kayıt Tarihi : 9.1.2021 15:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Köyümüz şairlerinden Ömer Tabak ile, köyümüzün yaylalarını sarmalayan yayla dumanları ile ilgili değişmemizdir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!