Hangi birini anlatsam telaşenin
Vurulmuştum bir yayla şenliğinde
Sadece ben miydim girdabında
Gelişini müjdeleyen karlı zirveler yalçın kayalıklardı artık
Yeşilin bilmem kaç tonu sönük kalmıştı yanında
Süzülen al yazman rüzgara yön veriyordu
Kartallar selama durmuşlardı hükmeden kanatlarıyla
Kurumuş gözelerden abı hayat fışkırıyordu artık
Körpe kuzular avuçlarına yüz sürüp kınalanıyordu
Bal arıları kızarmış yanaklarından nektar alma derdindeydi
Kol kol olmuştu dereler ayaklarına kavuşma umuduyla
Mavi yıldız çiçeğinin nirvanası başına tac olmaktı artık
Kır papatyaları seviyor sevmiyor oynamak için sabırsızdı
Yer sofralarındaki magazin haberlerindeydik
Şahin tepesindeki kadim ağacın davetlisiydik gün batımında
Gölgesinde iki kınalı eli tutuşturmalıydı artık
Turnalar baharında konaklayıp göçmeyi unuttular
Kır atlar baba ocağından gelinlikle alma hayalinde
Nineler bastonları çenelerinde dalmışlardı gençlik rüyalarına
Yangınım büyüteçle kağıt yakan çocuklarınkine karışmıştı artık
Ve sen şimdi sisin içine dalıp "Gidiyorum" mu diyorsun
Düşürdüğün mendili kapıp halay başı olacaktım
Raksedecektik anda asır yaşattığın vahanda
Vur davulcu, çal zurnacı diyemiyecek miyim artık
Dünyaya hoparlör takıp haykıracaktım şarkımızı
Hem dem olacaktık aynı frekansta
Her iklim yeşerecekti sevinç göz yaşlarıyla
Sen uzaklaştıkça, elmam daha da kızıllaşıyor artık
Kayıt Tarihi : 26.5.2021 05:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiir Dokunmaktır YouTube Kanalımda seslendirdiğim hali mevcuttur.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!