Tuluk
Ebem...sabah serinliğinde, yoğurdu
kırmızı tuluğa*
boşaltır tencerelerden
yağını almak için bişşeklemeye koyulurdu
çatkı da çatılmış ardıç sırıkları
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Sevgili şair İbrahim Çelikli bey !...
Yöresel ağızla nede güzel anlatmışsınız yayık ayrananı,aynı zamanda gözlemleriniz ve anlatımınız da çok hoş olmuş.Valla ne deyom dinle hele ! Bu yayık ayranının yanında bide taze naneli aş, bide üzüm hoşafı olsada yesek tahta kaşıkla deyom .Canım da çekti inanın mis gibi kokusu burnuma geldi,kalkım da hemen pişirim bari ...Memleket kokusu burnuma geldi gari,yemesem ölürüm şimdi.
Ellerin yorulmasın çok sevdim ben bunu yaaaa,kutluyorum,üstü gül kokulu dağların şairlerine benden yürek dolusu selamlar ve sevgiler......
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta