Yayabaşıoğlu Şeyh Hızır Destanı

Alper Kürük
1199

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Yayabaşıoğlu Şeyh Hızır Destanı

Yeniçeri İlyas'ın
Babasıydı Abdülnevvâb.
İlyas'a birgün
Oğlan çocuk verdi Râb.
Bütün güzelliğiyle
Kusursuz vermişti veren,
Güzelliği düştü dile
'Yusuf-u Sâni' derdi gören.
Olmuştu yeniçeri
On dokuz yaşındayken.
Câmi dersleri
Askerlik hevesine galebe çaldı
Ve bu güzel askeri
Duvarları arasına aldı.
Kaydını sildirtti ocaktan
Yayabaşıoğlu Hızır
Dem vurur oldu Hâk'tan...
Oldu bir Halvetî Şeyhi
Toplandı müridler
Etrafında birer birer.
Yaşlanmıştı epeyce...
Ama taş çıkartırdı
Karşısındaki çok gence...

Üçüncü Mehmed'le beraber
Macaristan seferinde
Oldu bir ihtiyar asker.
Alındı Eğri Kalesi,
Bekliyor şimdi de onu
Haçova Meydan muharebesi.
Harbin ilk safhasında
Bozguna uğrayan askerin
Olması için metin
Şeyh verdi nasihat,eyledi vaaz
Asker düzeldi biraz.
Dedi bir müridine:
'Oğul, bu gece düşümde
Öğrendi zaferi
Benim şehitlik kanımla
Türk askerleri...'
Sonra ihtiyar kahraman
Sıyrılıp asker arasından
Ona olmak içn örnek
Elinde yalın kılınç
Atıldı ön saflara.

Artık bitmişti cenk
Kazanıldı zafer.
Savaş alanını arayan müridler
Buldular Şeyh Hızır'ı
Kan ve çamura gömülmüş
Paramparça bir hâlde.
Sol eli yumulmuş
Kalmış avucu içinde
Bir tutam düşman saçı
Ve kafa derisi de...
Zafer onlarındı ama
Bu hüzünlümanzara
Müridlere geldi çok acı...

Sahip oldu üç yere
Bu kahraman ihtiyar;
Biri Allah katında,
Biri tarih içinde
Ve her müridin kalbinde
Birer tane köşkü var...

Alper Kürük
Kayıt Tarihi : 28.10.2005 20:00:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Alper Kürük