Seninleyken kendimi..
üstünde şeffaf basamakları olan, bir gölün üzerindeymiş gibi hissediyorum.
Öyle ki..Affedilmessi kolay hatalarda bile üzerinde durduğum o şeffaf basamaklar..
Çözülüyor..Kendimi saniyeler içinde suyun binlerce metre altında buluyorum.
Derinliğin arğmağan ettiği o karanlıkta bir hiç gibi yok oluyorum..
Çok korkuyorum, bilemezsin. Çözüldükçe, parçalandıkça,yok oldukça!
bakmakmı diyorsun? bakamıyorum nur yüzüne,
acıyor kalbim dayanamıyorum yüregime,
geçen her bir günüme,
ölüyorum her bir gülümsemine,
ben seni her adımda,
sen ettin,sen maafetin hayatımı,
arkana bakmadan gittin,ben ise ahh! ladım,
yok etigin her bir gunum icin,
kahrettim sana agladım,
bakmak istemedeim arkandan,mecbur kaldım,
Güneş battı yine,akşam oldu.
Bizim şarkımız çalıyor birtanem,
Seni sevdiğimin kanıtı,
Sonsuza kadar seninle...
Bitmesin bu şarkı...
Sev,sev sadece sev!
Sus konuşma! zamanımızı boşa harcama...
Bu boş dünyada,yaşanacak birşey göster bana?
Sadece seni yaşamak istiyorum kalbimle sonsuza!
Artık insanlar yalancı,bazıları sahte,
İçine karışırsan olursun sende kahpe!
Başlanan ve başlığı bile atılmayan bir şiirin,
Güneşe yürür gibi, ışığından evvel sıcaklığını hissediyorum.
Bütün sözlerin,sıralanmış yerleri...
Sen karşıma belirince, parlar gözlerin...
Aciz biri gibi! Karışır sözlerim.
Gençliğimin düğmelerini iliklerken güneşten parlamış o belirsiz camda,
Bütün çocukluk heyecanlarımın alçak ve sebepsiz olduğunu düşündüm,
Orada bekliyordun, otobüslerin birleştiği, güneşin yüzüne mükemmel bir açıyla düştüğü o yerde,
Gülüyordun,
Kara bir cama beyaz bir çivi çakmış kadar,
Kırabiliyorsun,bütün neşesizlikleri.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!