Kayboldu şafaklar gözümde
Her anım zifiri karanlık
Âmâ mı oldum ne
Görmüyorum..
..
Bir ses bir fısıltı bile yok
Musa gibi konuşuyordu inandık,
Firavun kesildi başımıza gardaş.
İsa gibi okuyordu kandık,
Pilatus oldu başımıza gardaş..
Muhammed'i anlatıyor sandık,
Geçen görmüşler,
Güneş görmeyen yüzünü..
Geceye küsmüş,
Güne çıkmışsın.
Hayırdır?
Kim incitti seni?
Yük ağır,
Ben ağır,
Kaldıramıyorum.
Ne dizlerde derman,
Ne gözlerde fer,
Bulamıyorum...
Sevmiştik oysa..
Derdin, derdim der idim.
Ömrümü,
Yoluna serdim.
Gel geç diye değil,
Gel kal diye...
Bak gözüm
Çekemeyeceksen
Yarı yoldan döneceksen
Gelme..!
Bizde
Yolun sonu düşünülmez
Gitti kapıya kadar
Geriye dönüp dönmemekte
tereddüt etti.
Belli ki tam karar verememişti.
Bilmiyordu daha,
acıların kararsızlıktan arttığını.
Gönül bir olmaza düşünce
Bütün çıkmazlar bir yerde buluşur
Çaresizlik içinde sevince
Gönül başka dil başka konuşur.
Kır atın huyundan bilmezsin
Düştün gözümden
Artık adını anmam
Her adını andığımda
Eskisi gibi yanmam
Eskide kaldı artık
Bir zamanlar
Düşlüyordum seni
Zamansız anlarda..
Bir an'a
uzun zamanları sığdırmanın
nasıl olduğunu
penceremin önünden geçen
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!