Yavuz Tutuş Şiirleri - Şair Yavuz Tutuş

Şehrin bittiği yerin bir şehir ötesinde
Bozkırın ortasında, güneşin gölgesinde
Bin yıldır orda duran bir taşa bakıyorum
Sonra "Hangimiz daha yalnız" diye düşünüyorum

Hatırladığım son yüz geliyor aklıma

Ey Çanakkale taşın toprağın dile gelse
Denizin de dalgalar türküne eşlik etse
Destanını dinlesek bir de senin dilinden
Dinlesek de ürpersek tekrar tekrar derinden

Ey Çanakkale taşın toprağın dile gelse

Birkaç büyülü kelime öğrensem bir yerlerden
Söylesem ve kurtulsam hep seni düşünmekten
Bin bir çeşit otlardan bir iksir olsa ya da
İçsem artık başka şeyler görsem rüyalarımda

Sihirli değneğiyle bir kız dokunsa bana

Birgün bir rüzgar eser kuzeyden bir yerlerden
Akıllar ayaklanır delilik karşısında
Dersler ezber edilir kadim hikâyelerden Kahramanlar sayılır umudun şarkısında

Birgün bir güneş doğar batıdan bir yerlerden
En kuytu karanlıklar aydınlanır bi anda

Uzatıp da kafamı bir uçurum ucundan
Bakar gibi bakıyorum sır dolu maverama
Kurtarıverip yakamı hayatın kıskacından
Son vermeliyim belki de zavallı macerama

Keskin kayalıkların davetine icabet

Bir sessizlik çöker bazen üstüme
Bıçak açmaz ağzımı, susar kalırım
Aklım gider, kilit vurulur düşünceme
Öylece duvarlara bakar kalırım

Konuşmam konuşamam, yok söyleyecek kelimem
Boğazımda koca yumru, nefes alırım veremem
Çıkarım can havli evden, atarım kendimi yola
Yürürüm bazen beyhude, nereye giderim bilmem.

Cümbüşler kurulur şehre, çocuklar koşar caddede

Yüzüm harita sanki, kırış kırışım
Derim yumuşamış, solmuş sararmışım
Fer kalmadı gözümde, söndü bakışım
Unuttum bunca zaman ne yaşamışım
Tükendi fikrim, düşüncem, doğru yanlışım
Hırslarım, aldanışım, aldatmışlığım

100 yıl sonra hangimizin adı bilinir
Hangimizin hayaline tebessüm edilir
Hangimize dua eder uyanıp sabahları
Çocuklarımızın çocuklarının çocukları…
25.04.2009

Bir sıcak bakış için
Söyle ben ne yapayım
Hangi canavarı tutup ağzına gem vurayım
Yahut masal atlarından sana binek yapayım
Denizlerin en derin noktasına dalayım
Mermer bir sütun gibi parıldayan boynuna