Askerini toplayıp emr-i ferman söyledi,
Yavuz Sultan Selim Mısıra sefer eyledi.
Yolu Mısırda Memlüklülere uzanmıştı,
Orda Mercidabık zaferini kazanmıştı.
Orduyu toplayıp yeniden atına bindi,
Kışı Şamda geçirmek için geriye döndü.
Şamın en güzel yerine otağını kurdu,
Orda kendisine hizmet eden bir kız vardı.
Bu güzel kızın yüreği sevgi ile doldu,
Kız cihan padişahı Yavuza aşık oldu.
Günler geçtikçe kızın meyli Yavuza aktı,
Aşık olan neylesin yazıp ora bıraktı.
O gün Yavuz Sultan selim olayı sezmişti,
Bir kağıda derdi olan söylesin yazmıştı.
Güzel Şam kızının kalbi korkudan tekledi,
Kız tekrar korkarsa neylesin diye ekledi.
Yavuz Sultan Selim yazılan yazıya baktı,
Hiç korkmasın söylesin diyerek not bıraktı.
Yavuzla kızın yazı faslı burada bitti,
Kız süslenerek Yavuzun huzuruna gitti.
Oraya varınca korkuyla boynunu büktü,
Koca Yavuza sevdiğini söyleyecekti.
Felek ona sevginin badesini içirdi,
Tam huzura çıkarken kalp krizi geçirdi.
İnsanlar anlayamadan ne oldu ise oldu,
Bu kız yere düşüp bir anda yığılıp kaldı.
Yavuz Sultan Selim bile şaşırıp kalmıştı,
Adını bile bilmediği bu kız ölmüştü.
Ona bakarak Allah rahmet eylesin dedi,
Ve bu ölen güzel kıza şunları söyledi:
“ Şirler,pençe-i kahrımda olurken lerzan,
Beni bir gözler-i ahuya zebun etti felek”
“ Arslanlar(nice yiğitler) ,kahreden pençemde(avucumun içinde) ,titrerlerken
Beni bir ceylan gözlü karşısında halsiz,mecalsiz,çaresiz bıraktı felek”
Kayıt Tarihi : 18.4.2013 15:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (3)