Hayatın şairi
Ağlarsın düşer gözyaşı
Gönlüne verirler ataşı
Azığa koyarlar ecel aşı
Yeme diyen olmaz anam
Cana bir gün ecel gelir
Aşkın tarifini istedim Mecnundan
Leylayı çizdi gönderdi
Goncagül'e toprak istedim
Ferhat Dağı deldi gönderdi
Bu diş bu derdi öğütmez dedim
Kerem dişlerini söktü gönderdi
Çınarın tomurcuğuna aşılanmış dertlerim
Çocuk yıllarım meğerse hayata bahane
Büyüdü çınarcağızım dallanmış gençliğim
Heyhat gençlik ölüme aşılı toprak bahane
Pınarın mı var ki gönül, kervan mı geçsin?
Gözyaşına talibin mi var, ummana döksün.
Dilinde zikrin mi var Rahman’a zikir etsin,
Gençlik zamanda eridi,
Ömür dicle nehri gibi
Yağan dağa karı eritti
Hayat misafirdi gitti
Dolu çeşmeler şimdi damla vermez
İniyorum beni bulmaya
Çıkıyorum seni bulmaya
İndikçe üşüyorum
Çıktıkça yanıyorum.
İndim nefsi yoldaş eyledim
Ey güle ömrüm olan gönül dağım,
Arzuhâlin alevli, nedir ummanın senin?
Dikenden değil bu çektiğim ah u zarım,
Hayat geçti hayallerin kızağında
Gönül tasım taş dolu son azığında
Her taş bir emelin nefsin tuzağında
Kıyamete yolcu adem, bi ademsiz
Mahşerde suyu almaz tasım taş dolu
Hayat geçti hayallerin kızağında,
Gönül tasım taş dolu son azığında,
Her taş bir emelin nefsin tuzağında,
Kıyamete yolcu âdem, bi ademsiz.
Mahşerde suyu almaz tasım taş dolu,
Garibin divanesi hep giryandır
Girdabı maksuduna pervandır
Didarını dil bilmez hâli ayandır
Âşıkı hâl eyler maksudu Allah’tır
Cana cezadır nefsin yolu fenadır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!