Oğlumun adı Emre,
Baba derdi çay demle,
Onda vardı güzel gülme,
Yavrucuğum ciğerparem.
Baba ayaklarım ağrıyor
Acısı yüreğimi dağlıyor
Çaresizlik belimi bağlIyor
Yavrucuğum ciğerparem.
Geceleri babasıyla yatar
Gözleri mahmur bakar
Duruşları yürek yakar
Yavrucuğum ciğerparem.
Çaresizdi ortada durumu
Çok hastaydı, vardı bir sorunu
Kaldıramadı bacağını kolunu
Yavrucuğum ciğerparem.
İstiyorda okumayı yazmayı
Kırda bayırda gezmeyi
İstemezdi kimseleri üzmeyi
Yavrucuğum ciğerparem.
Eşyalarını temiz tutardı
İnsanlara çok can katardı
Akşamları geç yatardı
Yavrucuğum ciğerparem.
Üstünü hiç kirletmezdi
Malına kimseyi elletmezdi
Derdi büyük anlatmazdı
Yavrucuğum ciğerparem.
Dünyadan merakını alamadı
Yemeklerin tadını bulamadı
Sancısına yerinde duramadı
Yavrucuğum ciğerparem.
Uslu insan gibi anlardı
Gözlerinden yaş damlardı
Acısı büyük zor günlerdi
Yavrucuğum ciğerparem.
İsterdi her zaman oyuncak
Doyasıya açamadık kucak
Aklı büyük kendi gücek
Yavrucuğum ciğerparem.
Hastalığı derinleşti
Yaraları irinleşti
Vücudu çok irileşti
Yavrucuğum ciğerparem.
Ateş düştüğü yeri yakıyor
Çoğu acıyasıya bakıyor
Cahiller çok şey takıyor
Yavrucuğum ciğerparem.
Geceleri kıldım namazn
Mevladan istedim niyaz
Şifa bekledim biraz
Yavrucuğum ciğerparem.
Hastalığını bilemedik
İyiliğini göremedik
Halini soramadık
Yavrucuğum ciğerparem.
Emre derdim, evet baba
Olamadım ona karşı kaba
Çok gösterdim çaba
Yavrucuğum ciğerparem.
Ana benim halim nola!
Verdim bir yerde mola
Koştum sağa sola
Yavrucuğum ciğerparem.
Geceleri uyuyamadım
Hislerimi duyuramadım
Ayakta kaldım yorulmadım
Yavrucuğum ciğerparem.
Camdan baktım nazlı nazlı
Kan getirdim gayet hızlı
Şifasını bulamadık, gizli
Yavrucuğum ciğerparem.
Yavrumun dişleri seyrek
Gülmeyi severdi gevrek
Sonunda giydi beyaz göynek
Yavrucuğum ciğerparem.
Kullandılar kobay fareyi
Bulamadılar ölüme çareyi
Haketmiyor çocuklar ölmeyi
Yavrucuğum ciğerparem.
Hastalığının adı anemi
Maddiyatın kalmadı önemi
Sayıyoruz zaman dönemi
Yavrucuğum ciğerparem.
Kendini hep dinlerdi
Allah'ım neydi derdi
Sonunda canını verdi
Yavrucuğum ciğerparem.
Aldım hastaneden na'şını
Sonkez okşadım başını
Hiç unutmadım son bakışını
Yavrucuğum ciğerparem.
Teneşirden kaldırmaya vardım
Bakamadım dondum kaldım
Cennete girdiğini gördüm
Yavrucuğum ciğerparem.
Osman Öztürk
(lösemi hastalığına yenik düşen oğlumun anısına!)
Kayıt Tarihi : 25.1.2008 19:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Canım Oğlumun, adı Emre:
'Hadi Baba' derdi, 'çay demle',
Onda vardı, güzel gülme,
Yavrucuğum; canım, ciğerparem.
'Babacığım ayaklarım ağrıyor'
Derdi; acısı, yüreğimi dağlıyor
Ah! Çaresizlik ellerimi bağlıyor..
Yavrucuğum; canım, ciğerparem.
Geceleri babacığıyla yatardı,
Gözleri; mahmur, mahmur bakardı
Duruşları, yüreklerimizi yakardı
Yavrucuğum; canım, ciğerparem.
Derdi; çaresiz di, belliydi durumu,
Çok hastaydı, ortadaydı sorunu,
Kaldıramadı, dizini, elini, kolunu
Yavrucuğum; canım, ciğerparem.
İstiyordu okumayı, hem de yazmayı
Kırda, bayırda, yolda gezmeyi,
İstemezdi ki, hiç kimseyi üzmeyi
Yavrucuğum; canım, ciğerparem.
Üzerini temiz, derli toplu tutardı
İnsanlara; canından çok, can katardı
Uyumazdı, Akşamları geç yatardı
Yavrucuğum; canım, ciğerparem.
Çok temizdi, üstünü hiç kirletmezdi
Eşyalarına kimseyi elletmezdi,
Çaresiz derdi büyüktü, anlatmazdı
Yavrucuğum; canım, ciğerparem.
Yalan dünyadan merakını alamadı
Yemeklerin hiç tadını bulamadı,
Sancısından, yerinde duramadı
Yavrucuğum; canım, ciğerparem.
Uslu insan gibiydi, laftan anlardı
Gözlerinden süzülen yaş, damlardı
Acısının çok olduğu, zor zamanlardı
Yavrucuğum; canım, ciğerparem.
Acısından isterdi, her zaman oyuncak
Doyasıya açamadık, yavruma kucak
Diyemedik sarılalım oğlum, ne olacak
Yavrucuğum; canım, ciğerparem.
Artık belirli, Hastalığı derinleşti
Açılan küçük yaraları, irinleşti
Küçücük vücudu çok irileşti
Yavrucuğum; canım, ciğerparem.
Değil mi ki, ateş düştüğü yeri yakıyor,
Görüyoruz, çoğu acıyıp ta bakıyor
Derdi bilmeyenler, çok şey takıyor
Yavrucuğum; canım, ciğerparem.
Gece - gündüz, hep kıldım namaz
Yalvardım, Mevla dan istedim niyaz
Derman istedim, Şifa bekledim biraz
Yavrucuğum; canım, ciğerparem.
Önceleri, Hastalığını bilemedik
Onca ilaç aldık, İyiliğini göremedik
Şöyle iyileşip de, Halini soramadık
Yavrucuğum; canım, ciğerparem.
Kızınca 'Emre! ' derdim.'Evet baba'
Hiç olamadım ki, ona karşı kaba
İyileşsin diye, çok gösterdim çaba
Yavrucuğum; canım, ciğerparem.
Soruyor 'Anne benim halim ne ola!
Verdim artık bende bir yerde mola
Koştum, koşturdum sağa, sola
Yavrucuğum; canım, ciğerparem.
Ah oğul! Geceleri uyuyamadım,
Hislerimi kimselere, duyuramadım
Ayakta kaldım, ağladım, yorulmadım
Yavrucuğum; canım, ciğerparem.
Bir ara; camdan baktım nazlı naz lı,
Koştum, Kan getirdim gayet hızlı
Şifasını bulamadık, sırrı çok gizli
Yavrucuğum; canım, ciğerparem.
Yavrum biraz zayıfça, dişleri seyrek
Neşeliydi, gülmeyi severdi gevrek
Bak! sonunda giydi beyaz gömlek
Yavrucuğum; canım, ciğerparem.
Çok kere, kullandılar kobay fareyi
Lakin, bulamadılar ölüme çareyi
Allah nasip etsin, imanla ölmeyi
Yavrucuğum; canım, ciğerparem.
Yavrumun, hastalığının adı lösemi
Maddiyatın kalmadı ki hiç önemi
Bu gün - yarın, sayıyoruz dönemi
Yavrucuğum; canım, ciğerparem.
Farkındayız, kendini hep dinlerdi,
Allah'ım, ne bu lösemi derdi?
Dayanamadı, nihayet sona erdi
Yavrucuğum; canım, ciğerparem.
Ellerimle aldım, hastaneden naşını
Sevdim, son kez okşadım başını
Unutmadım, unutamadım son bakışını
Yavrucuğum; canım, ciğerparem.
Teneşirden kaldırmaya vardım,
Bakamadım ki dondum kaldım
Cennete onu gördüm, öyle daldım
Yavrucuğum; canım, ciğerparem.
Osman Öztürk -BOYABAT
(lösemi hastalığına yenik düşen oğlumun anısına!)
Osman Öztürk-ŞİLE
TÜM YORUMLAR (2)