YAVRUağzı Şiiri - Sinem Şanlı

Sinem Şanlı
90

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

YAVRUağzı

Şairi doyuran kalem, tamahkâr tatların kaşığı,
Yaramaz ağzı buselik, kenarları şiir bulaşığı,/inadına ekilen kök sarmaşığı,

1.
Anne olmuş saadeti ikizleşen şedde ünsüz,
Çatık kaşlarıyla gülen nadide yüz,/sükûnetinin matemin de öksüz,
Dilin, alfabesinde sıralanır ismi,
Gözün renkli karesinde tutku resmi, /sancılanan liriktir azmi,
Dudaklarda ilk hece şiirleşir kadife adın,
Doğanın kutsal ellerinde doğurgan kadın, /muhabbetinde adabımuaşeret tadın,
Derinde edası çağlayışı göz pınarım,
Dağarcık tatlandırır kovanı kraliçe arım, /dağınık saçları eşsiz rüzgârım,
Canın cananı rahmi şeceresi güzide,
Çekirdekten büyüyen bakışı mazide, /alabildiğine çok sinmiş izi de,

2.
Temaşa yolunda lisanını kendin seç,
Ellerin bağlacı tutuşsa büyüteç, /bağcıklarımın düğümünden geç,
Küçük mağara saklı mürekkebi agu,
Yetim özdeyişlerin teklifsiz rüzgârı sagu, /dilde perdesi açılan kuğu,
Sabahların inatçı kokusunda gölgesi ıhlamur,
Emzirir ağzı, utangaç memesi hamur, /şemsiyesi pembe yağmur,
Bıraktı alışkanlık emziğini ibrik,
Kızına aşerdiğin mevsimi, ağaçlar erik, /cancağızın lügatçe süruru tebrik,
Salılar beşiği büyüten ninnisinde salıncak,
Masallar melek kondurur gamzesine ancak, /rolünde uslu oyuncak,

3.
Islanan ağzın sağanak güncesi kelime,
Kızmayın ana yönünü şaşırmış karayelime, /atlasın doğu ismi elime,
Ayrılığın ateşi düşmüyor derecesi,
Üşüsem de öznelerin bölüşmüyor hecesi, /gündüze katılan kebiri gecesi,
Şarkı söyleyen zebanın çatalı neşen,
Mutfaklarda nağmesi sevgiyle pişen, /uçmayan lokmaların açmazı Gülşen,
Edebi kelamında açık kalmamış rüya,
Gök gürültüsü ve gece korkuyor güya, /kelamı, evine girse dünya,
Taşımaktan yorulmaz yükünü cinas,
İlave edildikçe üstüne nimetşinas, /eş anlamlı sesini kısan bas,

4.
Meleği Mayıs, hem çocuk hem eş hem annesin,
Dökülüyor her dile bilmecesiz sesin, /titriyor üzerine nefesin,
Fırçamın katresi ebru paletimde çizgiler,
Yüze vurmuş başa gelen kopkoyu sezgiler, /ezber etmiş rengi ezgiler,
Seninle geldim seninle giderim,
Kerimesi tütsülü sevdalarda kerim, /silme dilbazım, dileklerim,
Korku ve acısı yankıyla dönen dağ,
Öz be öz duygular iyi ki sağ, /letafetiyle buluşmada ilk çağ,
Yanardağ ağzını açsa Suzan,
Necmi’nin kaydırağına dileksiz uzan, /özge hislenir kalbe ozan,

5.
Sığ sularda titreyen toy ufkumuz,
Yegânesi suzi, kendi aramızda rumuz, /aylıktık, ödenmemiş borcumuz,
Asi dalgalar kahrı elem vurduğunda,
Affet, sahil kolların açılsın çoğunda, /abaküs barışık sayıların nazar boncuğunda,
Yanan yüreğinde adanmış ikmalsiz adaklar,
Söz bilmez karşında sinesiz dudaklar, /başı ak kırağı başaklar,
Açılan kapılarda övgüsü sol anahtarın,
Yavrularına bölünmüş anaç yarın, /andıran rabıtalar da sarın,
Rötar yapmış sözlerimizin itirafıdır,
Sana benzerliklerimizin ilk kanıtlı tarafıdır, /işaretli kuşlar telgrafıdır,

6.
Sorgusuz mühründe masum duyguların adresi,
Sevginin tükenmez kaleminde nasırı ibresi, /müşkül duyguların töresi,
En sevdiklerimize ismini koyduk,
Dil, dut, deniz… Anadan doğma soyduk, /sarma’san sarılsan da doyduk,
Uçurmazsın ellerine eğilmiş öpücükler kondursak,
Bir anına heykeller kalıbında dondursak, /hayalin yavrusu kursak,
Saçlarım Altay’ın dörtnala kuyruğu,
Baş üstünde tutulur ricası buyruğu, /atlıkarıncaların alakası uyruğu,
Duygusunu rengiyle titizce katlayan çoğul,
Tutar, ellerinden bir kız bir oğul, /sevgi denizinde kelimelere boğul

7.
Rengin dili olmaz diyen çehre utansın,
Küçük dilin teferruatlı tesiri sansın, /kıymetini bir avuntu daha ansın,
Dizlerinde dizeler kurulur kutsi düşlere,
Çocukluğu Selanik giyinmiş hünerli gülüşlere, /e’lerin hazzı küş küşlere,
Kanatlarının altında korkudan bir parça uzak,
Canı acıtan kör ufukta sonsuz tuzak, /çalıkuşu’nun fistanı yamalı kazak,
Ellerinle çekilen uçurtmasız zincirlerim,
Batıyor canıma süt dişimde incirlerim, /günahsız semaya yalvaran ecirlerim,
Dikiş tutturamadık sabrı nakış üstüne,
Gidenlerin ardından el salladık her bir güne, /kaş kolları açık çileli yüne,

8.
Apalayan şairin sözleri yalın ayak,
Sınırların murabbası bir küçük dayak, /her bölüşmede kıyak,
Şiirin kinaye çukurunda bebeği,
Kopmayan bağın düğümdür göbeği, /hamarat ellerin artağan dibeği,
Nazlı çiçeğine sütünün helallığı,
Sanatın teması bilimin sultanlığı, /dağılan duadır allığı,
Kokusuz aslanağzının çiçeği yar,
Pençesi yabani bülbülü diyar, /tahtında yaşar hükmünde bahtiyar,
Dilini ahengine katan aksan,
Ağzı kavafı, ağustos böceğinde noksan, /yanaklarına açmış gülücükler taksan,

9.
Aynaların sırrı ömür boyu nüshası,
Lafzın ellerimde gayesi hası, /sandığım gibi değil hayat sofrası,
Hanemizin yönetimi valide,
Gülmeyen gül dalında rencide, /babası ballı fesleğenin dersi de,
Meşhur Ankara keçisi huyum,
Değişmez canın, huşuneti buyum, /zılgıtta uslanır ters akan suyum,
Ana rengin pabuçları bayramları kırmızı,
Avuçların ufak tefek büyümeyen kızı, /benzeyiş üstüne hırsızı,
Şairin serbest kalan ana fikri yekpare,
Şiirin özde kalan zikrindeki hare, /şefkatin yektası o yâre,

10.
Bir çınardır dökülen kolu dalı,
Merhamet ve sabrı tutunmuş mandalı, /senin için açar virgüller alı,
Soluk benzin mizacı genzinde hıçkırık,
Acının sürgün kanadında fidanı kırık, /çok yaşatan hapşırık,
Rengin iknası sürçü lisana bağışlanan,
Yavru serçenin, ağzının avazı yarım kalan, /nasihatini rüzgâra salan,
Nuruna kanıp gittiğim o derin mana,
Teyzesi bir yetmeyen ana, /az gelir dilin kandilli ihtişamı sana,
Zamanın akrebi arasında naftalin,
Saklanan boynu bükük halin, /ayraçsız cemile mealin,

11.
Öpsen geçecek yaram, sanma derin,
Sırrımı kendinden gizleyemez, dolmaz yerin, /hazan mevsimi ebemkuşağı serin,
Annem adımı şiire eş yapan feyiz,
Elvanı kendi dilinde serilen çeyiz, /oflamaz, üfleyen neyiz,
Bir boğanın kızı aslanım nükte,
Dokuz ay on günün hamalı yükte, /batmayan dikeni bükte,
Noktalarım ‘’-inci’’ olmuş mücevheri gerdanına,
Ünlü harflerim ödese borcunu canına, /taş bassa kehribarına
Kavuniçi ve şeker pembesi,
Tadından yenmeyen doğumun ebesi, /sütten kesilmeyen ağzı besi,

12.
Damlarda leylekler kundağın göçü mecaz,
Dilin damağın faslı hicaz, /ayrılığı tutan musiki de poyraz,
Bulunmaz eş anlamlısı dengi,
Kalplerin dolmaz kıdemi bengi, /camgöbeği doğurur, yavruağzı rengi,
Türkü olsa saçlarımın ince teli,
Dokunsa sarı örgülerime lütufkâr eli, /düşmeyen tırmanışlarda hanımeli,
Çatlatan telaffuzun dudakları beste,
Kırılgan kelimelere benzeyişi berceste, /parmakları dile gelen deste,
Tohum eken tabiat mukaddes aşkıyla idil,
Birleşik mutluluklarda, cennetin makamı suzidil, /mazharı mahcup bestekârında dil,

İlk göz ağrısı reva meyvesi buncağız,
Güneşin dilinde el kadar hazinesi ağız, /göz bebekleri büyüten yağız,

Sinem Şanlı
Kayıt Tarihi : 6.4.2007 14:08:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Suzan'ın yavrusunun ağzı...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Sinem Şanlı