Yavaş yavaş ölüyorsun karanlıklarda,
Yavaş yavaş tükeniyor kalbim bu ağrılarla,
Yavaş yavaş ateşe verdim zindanı zor da olsa,
Yavaş yavaş yok oluyorsun farkına varmasan da.
Vedalar; zamanlar doğururdu eskiden,
Normali budur, değil mi?
Bir anda öldüğümü hissedersem,
Ben de yakarım kendimi, değil mi?
Kalbimin içindeki zindanda kalmayı bile beceremedin,
Her güzel söz yalanlardan ibaretmiş bunu değiştiremedin,
Yârimin yerine koyamayacaktım kimseyi, buna bile değmez dedirttin,
Her güzel anıyı sakladığım o zaman makinemi yakarken tereddüt bile edemedim.
Tek başıma yanmayı göze almışken beni oyuncak ettin,
Sonra aklıma girip geçmişi geleceğe ithaf ettin,
Yine de kabullenmiştim en azından acılarımız ortaktı,
Ancak sen acı çekmeyi bile beceremedin.
Yavaş yavaş siliniyorsun geçmişimden,
Ağır ağır yakıyorum her şeyi, geçmişten gelen,
Zaman zaman düşünsem de bu kadar kolay olur muydu,
Her şey bir kenara, bunu benden sen istedin.
Son isteğin olsun, başım gözüm üstüne,
Yakarım senden ne kaldıysa geriye,
Tarih olmayı göze almışken bir daha geri gelme,
Çünkü artık benim istediğim tek bir şey bile kalmadı senden geriye.
Yolun açık olsun,
Sen yine altın kalpler bulursun,
Geriye dönme sakın bir daha,
Eğer dönersen çok bozulursun.
Ne geçmişten gelen bir dürtü,
Ne bugünlerden bir nağme,
Hiçbir şey hatırlatmayacak bir gün seni,
O gün başardım diyeceğim pare pare.
Kayıt Tarihi : 24.12.2023 14:55:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!