Yastığım Şiiri - Erdem Gümüş

Erdem Gümüş
2

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Yastığım

Yine akşam oldu bastı karanlık
Halde efkarımı izler yastığım.
Nice sırlarıma yastı yarenlik
Aşikâr eylemez, gizler yastığım.

Anılar tavana bir bir asılır,
Kapanmaz gözlerim kirpik kasılır.
Kurt düşmüş yarama tuzlar basılır,
Tenimle beraber sızlar yastığım.

Asidir mevsimim her günüm hazan
Dökülür yüzüne gözyaşım bazan
Tüylerin kalemim hüznümü yazan
Yatağımda yanan közler yastığım.

Kah ağlayıp kah yüzüne güldüler
Çift yastık kocayıp ayrı öldüler
Adın "küstüm" koyup seni böldüler
Vuslatı visali gözler yastığım.

Nice başlar konar ehil alimden
Çok hayali taşır sevda halimden
Şikayeti yoktur hiçbir zalimden
Usanmadı senden yüzler yastığım.

Ara sıra yerli yersiz küstüğüm,
Nakışına buğu gözden kustuğum.
Yar zannedip ninnisine sustuğum,
Bütün dertlerimi düzler yastığım.

An ölüm anı, vakit hep şimdi
Yastık beni kabre götüren kimdi?
Kul Figani göçtü yunmadı çimdi
Sağ yana yatırın, özler yastığım

KUL FİGANİ
İzmit
28 agustos 2013

Erdem Gümüş
Kayıt Tarihi : 11.9.2013 16:49:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • İlyas Ateş
    İlyas Ateş

    Anlamlı bir şiirdi tebrik ederim

    Cevap Yaz
  • Salihanur Bilge
    Salihanur Bilge

    Nice başlar konar ehil alimden
    Çok hayali taşır sevda halimden
    Şikayeti yoktur hiçbir zalimden
    Usanmadı senden yüzler yastığım.

    Hayata konfor katan önemli nesnelerden birine farklı bir bakış açısıyla yazılmış güzel bir şiir.
    Kıymetli şairi kutlarım. Saygılarımla

    Cevap Yaz
  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    Her Daim Aşk ile, Beni Beklerdin
    Akan Göz Yaşımı, Elden Saklardın
    Bütün Sırlarımı, Örtüp Aklardın
    Uyurken yazardım, tezler yastığım,
    Bu garip seni çok, özler yastığım...Şiirinize yoldaş olsun.

    Barış'la ve Şiir'le kalınız...SELAMLAR.

    Cevap Yaz
  • Fakir Kul
    Fakir Kul

    Teşekkürler

    Cevap Yaz
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin

    Şair bey, şiirin manasını bilmiyor olacaklar ki, onu yazarken gerçekçi ölçüler yerine hayali ve gayri mantıki ölçülere başvurmuş ki bu şuur ve mana demek olan şiir ile asla bağdaşmayan şeylerdir.
    Bir kere, yastık denen şey, bezden mamul ve içine pamuk, yün ya da silikon konulan, cansız, duygusuz ve akılsız bir nesnedir. Şair bey ise, o sanki akıllı, şuurlu, mantıklı ve duygulu bir canlı varlıkmış gibi davranarak, ona onun özelliklerine uymayan işler yüklemiş yani onda bunları vehmederek gayr-i ilmi, gayr-i dini ve gayr-i mantıki bir yazı yazmış ve de adına şiir demiştir. Bu gibi bir yazı , hece ölçülerine ve kafiyelere ne kadar da uygun düşse, şiir yoluyla gerçek bir şuura, manaya, hikmete, hakikate, marifete ve de şeriata ulaşmak isteyenleri sükutu hayale uğratmıştır. Çünkü sadece, teknik ölçülere riayet edilerek yazılan yazılar ne kadar manzum olsalar da, asla gerçek bir şiir değildir. Son olarak şair beye "ŞUARA/ŞAİRLER" suresinin 221. ayetinden 227. ayetine kadar olan kısmı okumalarını tavsiye ederim. Belki bundan sonra şuur ve mana muhtevalı yeni şiirlere imza atar.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (10)

Erdem Gümüş