Yaşlılık Şiiri - Mahmut Çiçekdağı

Odama yansır solgun bir gün ışığı
Elde gençlik resimleri
Karşıda ayna kar beyazı saçta sakalda
Kırışıklıklar gözaltlarında
Kuşluk vakti olmadan camide
Ayaklar
Eller titrek sözler artık anlamsız
Acı gülümseme yorgun yıllar yanakta
Öğle ezanı ile biraz dikilir vücut ama bitik
Zor mezat kılarsın namazı artık
Kemale geldi yaş artık
Merdivenlerden ağır ağır çıkarsın
Etekten
Atmak istersin dünyalık yığın yaprak
Ve köşene çekilirsin
Sessiz elde kitapların
Gazete sayfalarını çevirircesine
Her nefeste karşında
Ölüm ölüm
Duramazsın artık evde hatta sokaklarda
Sana dar üstüne gelir
Zaman gittikçe kısalıyor
Sözler dinmez geçmez oluyor
Etrafta cirit atıyor
Ölüm ölüm
Kulaklar ezanda sela da
Vakit artık yaklaştı
Sabah ile akşamın arası kısaldı
Bavul dolmuyor boşaldı
Bedende sinmiş nefsin lekeleri
Kalpte başladı tik taklar
Hızlı hızlı çarpmalar
Mevsimler durmuyor geçip gidiyor
Yaşlılık ne zormuş meğer
Ah ah ah nerede o gençlik
Ama artık fayda etmiyor
Saat son saniyelerini vuruyor