Yaslı Fırat Kerbela Şehitlerine

Fırat öylesine akmazdı
Sevdası vardı çöllere doğru
Kerbela’ya götüreceği su
Bilmezdi Ehlibeyt’e gözyaşı
Fatma Ana’nın kuzularına şahadet abdesti olurdu
Fırat’ın akışı aşkaydı
Fırat’ın akışı başka
Kerbela’nın kanlı kumlarında
Çağlamasındaki inleme arşa
Ya Hüseyin derdi

Muharremin dokuzuncu günü
Gökler utancından kapalı
Seher zamanı Fırat sessizliğinde akar
Altı aylık Ali Asgar susuzluktan ağlar
Hz.Hüseyin yavrusuna su diye yalvar yakar
Ömer Bin Saad emriyle oklar yağar
Kerbela çölünde ruhunu verir Ali Asgar
Utandı su utandı Fırat
Kumlara gömüldü güneş
Ya imam Hüseyin derdi

Fırat hiç böyle akmazdı
Damlasında tevekkül, yaslı ve yorgun
Yatağında Hüseyin’in başsız bedeni
Fatma Ananın gözyaşı
Muhammed Mustafa’nın ahı vardı
Ehlibeyt’in kanı ile sulanmış çölde
Kırılan adalet kılıcıydı
Başlayan kan ve irin kokan kılıç adaleti.
Kerbela’ da
Âlemlere yayılan Hüseyin’in kokusu
Ve zulme direnen ruhlar
Ya Hüseyin derdi

On Muharrem’de Fırat yaslıydı
Şahadettin kızıl gülleri ağlıyordu çölde
33 ok Hz Hüseyin’in bedeninde
Başsız bedeni atların ayaklarındaydı
Kerbela’da ağıt Şam’da şenlik vardı
72 şahidin başı mızraklarda
Develere bindirilmiş Ehlibeyt kadınları
Zalimliğin gücüyle teşhir ediliyordu
Zeynep kervanın başında yaslı
Utanmaz kılıcın adaletine lanet okurdu
Tepside Hz Hüseyin’in kesik başı
Dudaklarına katil Yezit’in sopası uzanırdı
Kerbela’da çiğnen kelam ve kuran
Ya İmam Hüseyin derdi

Ve aktı Fırat! ! deli deli, akmalıydı
Bir gül yeşertmeliydi
Hüseyin’in kanı renginde kızıl
Zulme başkaldırı çiçeği Mercan
Ezilmişlerin ve adaletin bayrağıydı
Kum sırtında yürüdü zaman
Kerbela’da çiğnenen kelam ve kuran
Ve Ahzab Süresi 33.Ayeti
Ya İmam Hüseyin derdi
10.11.2012- Aydın