Yaşlandım Şiiri - Yorumlar

Yaşlandım;
Bir yalnızlık iklimindeyim, yapayalnızım.
Yaşıyorum...
Saçlarım dökük, parmaklarım kırgın,
Oysa hala On yedi yaşındayım... Güzeldi

yaşlanıp da yaşlanmadım diyenlere selamlar olsun benden...

genç olup da yaşlandım diyenlere ise,sitemler...

şairi kutlayarak...

Devrimci geçinen, ruhsuz devrikler.
Sığındığınız bütün putlar,kafanıza devrildiği halde.Hala put perestlikten taviz vermeyişinizi anlamış değilim.Ne çabukta unuttunuz Leninin kızlı maydana devrilişini.Ne Enver hoca(Arnavutluk, ne de Fidel Kastro (Küba) sığınmaya çalıştığınız son limanlar,sizlerin çürümüş ve kokuşmuş fikirlerinize liman olabilir.Uğramış olduğunuz ahlaki ve siyasi erezyon, denizin deltasında hitama erdi.Kendinize yeni topraklar arayın durun artık.Oraları da kirletip erozyona uğratacağınızdan emin olabilirsiniz.

Günün şiiri.
Düşüncelerimizin bir gerçek ortamda kararı.
Karar anı, yaşlanmaya; ortaya bir yaş koymya.
Kim yaşalanmak ister?
Her konunun erbabı, biriken yılların hesabını birilrinin adına ortaya kor.
Bir konuda şairlikte, yaşlanmaktır.
Bu gün bu şairin, şiirsel yaşını okuduk.
Yaşlanmış mı?
Şiiri genç kalmış, şairin yaşı zamana karışmış.

Ateizmin ruhsuzlaştırma politikasından bir türlü kendini kurtaramayak,din ile faşizmi ayni kefeye koyarak,pirim yapacaklarını sanan ,fikir özürlü Darwinci kafalara ,her zaman şunu söylemişimdir ve yine söylüyorum.Kuma gömdüğünüz kafanızı hele bir dışarı çıkarın hayata kendi gözlüklerinizle bakın.Gerçek dünyanın sizin sandığınız gibi olmadığını görün.Emanet at gözlükleriyle baktığınız''Mark öngörüsü''evrensel görüşün,optik kaydırma olduğunu görün.Şaşılığınızı bir düzeltin.Dini mukaddesatı bir kaç haddini bilmezin sultasında gösterip.Çakıyla minare yıkmaya çalışmayın.Allah inancından yoksun bir kişi,kutuplarda çırılçıplak ortada kalmış densizin haline benzer.O ne kadar bizleri İslamdan soğutmayın diyor olsa da, aslında bu soğukluk kendi tercihleridir.Minareyi çalan kılıfını hazırlarmış derler.İşte bunlar,çaldıklarına bir türlü kılıf bulamayan ellerinde patladığı içinde sağa sola çamur atmaya kalkanların işidir.Güneş balçıkla sıvanmaz,perde etmeyin başka ihsan istemem.

'Yaşlandım'

evet şiir bu kadar bırakılabilseydi dedim biraz evvel kendi kendime..

tek bir kelimeden şiir olur mu?
bal gibi olur..

'yaşlandım'

12 eylül faşist diktasının yargılandığı bir günde...

'yaşlandım'


ilginç bir milletiz.
filmi geri sardığımda nasıl yaşlandığımızı görüyor insan hep beraber..
faşizm sağ sol demeden buldozer gibi geçmiş yaptıkları anayasanın da faşist bir anayasa olduğu belli olmuştu. bu noktada yapılacak olan anayasa oylamasında menfi oy sayısını arttırmak için sağa sola koşup çırpınıyorduk..

sanırım o anayasaya necip milletimiz %90 oranında kabul oyu ile teveccüh göstermişlerdi.

sonra o anayasayı kaldırmak için yıllar sonra%80 oranında kaldıralım oyu verdi.

ne zaman neye oy vereceği belli olmayan bu necip milletin insanı nasıl yaşlandıracağı da belli olmuyor.

'Yaşlandım'

şiir yaşat koştur nice kişi yor
kurtarma isterken can çekişiyor
kimi su serpiyor kendine gelsin
kiminin suyu yok gerçek işiyor

metre kareye beş şair düşüyor
ister falıma bak ister düşü yor
birine desenki güzel şiir yaz
sinirlenip sana hep çekişiyor..

.. halbuki şair yavrusunu terbiye ihya etmek isteyen bir anne gibidir.. bir anne şevkati.. ona doğruyu iyiyi güzeli öğretirken.. akıllı uslu ol güzel hareket et.. temiz ol derken.. bu haşarı evlat.. burnunu koluna silecek kültablasını halıya dökecek.. her zırzopluğu bir eleştirmen edası ile yapıcak.. o tüm kirletme çabası ile meşgul olsa bile.. şair her daim kendisini derli toplu tutmak zorunda.. daha daha güzeli arama.. daha daha titiz olma çabası içre girecek.. birey olmalı.. ha bu döküp savuruyor müstehak buna.. ben de sağı solu derleyip toplamayıp.. bulaşık çamaşır yıkamayım bu olmaz.. şiir taranacak özenle.. haftada bir şampunlu suyla temizce yıkanacak.. gerekirse iki yana örülüp.. onuz üstünden göğüse doğru sarkıtılacak.. alın üstünden kahkül bırakılacak.. ense her zaman temiz olmalı.. şiirin sonuna gelen biri ben doydum diyecek.. eline sağlık usta çok güzel olmuş sadece kulaktaki kıllarıda dağla bi zahmet diyecek.. şaibe belirginsizlik ensede olmaz.. ense temiz çıkacak.. alabros traş edeceksen kaç numara ise.. ona göre bıçak tak.. ama saçı yolmasın.. üst taraflar makas ile.. kırp kırp kulak makas arası sıkıştırılmadan alınmalı.. kolonya dökülmeli.. gerekirse.. su ile ıslatılıp.. saç arası yumuşatılmalı.. yoksa al eline makas çarp çurp çarp çurp merkep tıraşı gibi afesersiniz yoluk yoluk böyle şey olurmu.. bende yaparım nedir yani.. berber kalkıp.. ülke yçnetimine sevdalanırsa.. umum hamamcılar ve tellaklar odası şiir yazmaya kalkar.. fırıncılar sokak süpürür.. belediye temizlik işçisi ameliyat odasına girer narkoz verirse.. nereye varır bunun sonu..

ben şiir yazma amaçlı yaratılmadım ki.. eleştirmende değilim.. kendime kerameti kendinden menkul araştırmacı yazar.. şair ozan eleştirmen.. ziraat teknik ordinatüs .. paytar veteriner toktur doçent bilmem kim diyormuyum.. ben sadece.. çürük patlıcandan kokmuş kıymadan karnı yarık olmaz diyorum..

kaldı ki ben kabak mücver yapıcaksam.. kalkıp buna şeker.. kalkıp irmik helvası katabilirmiyim.. yalnızca ne gerekirse o .. iki yumurta rende kabak bir fincan un.. gerisi benim maharetime kalmış.. hah yağ eridi.. erittim ben bu yağı işte şimdi kızartabilirim ahanda kızardı dur şuraya kotarayım diyecek ahçı dediğin.. kim tadar o mücveri eline sağlık diyecek.. aç gelende yiyecek tok olanda bir parça alacak ondan.. heee.. bu çok güzel çok..

Osman kardeş,o gülücükler yüzünden hiç eksik olmasın.)
Yorumum için demişsin ki;

...ya Haz kardeşim yorumunuzu okuyunca bağışla beni gülmekten kendimi alamadım.

...iyi de meyveli ağaçta olsa sonu odun olma değil mi?

...yani hasan ha kelhasan. -Osman Nurani.

Yahu tüm ağaçlar odunluk olsaydı,üzümü,muzu,elmayı ,armudu,ayvayı nasıl yerdik.Yerden bitme kavuna,karpuza,çileğe,hıyara talim ederdik.Öyle değil mi.!Odunun bile seceresine bakarlar ve ona göre karar verirler.Öyle her odundan kazma ve kürek sapı bile yapmazlar.Netice itibarıyla her şeyin bir sonu var.Bu demek değildir ki,odun geldik odun gideceğiz.Yaptığı faydalı işleri görmemezlilkten mi geleceğiz.??

her zaman şöylemekten gırtlağım parçalandı..

HER ŞİİR MANZUM YAZI HER MANZUM YAZI ŞİİR DEĞİLDİR..

öncelikle bir şiir vasfı kazanacak ki.. biz elimizde mezüro.. şekilce ölçüp biçelim.. şiir çizgilerinin dışına çıkmış mı.. şekil olarak halkmı divanmı serbest müstezatmı neyi benimsemiş bu güzergahtan sağa sola sapma varmı.. mikrometre kumpas ne varsa elimizde.. muhteva ne alemde.. terazi elde tartalım.. vecize derinliğini.. anafikir değerlerini.. didaktik gibi vasıfları..fazla laf şişkimliği varmı bilaki cümlemi noksan.. egosundan sıyrılmışmı.. ben değil biz merkezcimi.. tribüncümü kendinemi oynuyor.. içtenmi ağırmı gevşekmi..

şiir denilecek vasıf oluşsun ki.. moron embesil.. vasat altı.. vasat.. vasat üstü.. deha.. mükemmel gibi klanlara ayırabilelim..

daha manzum eser niteliği kazanamamış sözcük yığınlarını ne kadar anlamlı olursa olsun şiir yapıma yetmez..

efendim çok iyi insan iyi aile reisi iyi komşu iyi vatandaş.. yetmez efendim.. tamam çocukları seviyormuş.. gitsin patates yetiştirsin.. satsın parası ile o çocuklara oyuncak hediye etsin.. ellerine usta bir şairin şiir kitabını tutuştursun bir ansiklopedi hatıra bıraksın.. sünnet etkinliği düzenlesin.. hastanede lösemili hasta çocuk ziyaret etsin ama şiir yazmasın.. şiir şair işi..

siz ucube ile halkı şiirden soğutursanız.. bunun vebali büyük olur.. topluma ince ayar verecek.. onu duygu adı verilen ziynetle donatıp.. bir yaralı kuş görse.. üzülür.. bir evrensel aşk ile nerde bir insan mutsuz yardım edecek insan faktörü elinden güzelsanat dalını birini alın .. onu öksüz yetim bırakırsanız.. ne oldu şimdi ne geçer elinize.. bir kaç cılız sesinizi duyacak dışında.. bu vicdansızlık..

..tamam gözünüz görmeyebilir.. yada aşırı polyannacısınız herşeyden mutlu olma çabası sarfediyorsunuz..elinize su diye pet şişeyi tutuşturdular.. kapağı açınca.. pıst diye sesi duymuyormusunuz.. o ses suyun yeterince berrak olmadığı bakteri barındırdığı işaret.. iki kelimeden adam tangur tungur sesini duyar.. tamam kulağınız duymuyor.. o sudan gelen kötü kokuyu duymazsınız.. dildemi yok.. tat tadından bilir adam onun içilirmi içilmezmi olduğunu..

fillerin hortumu kulağı olur.. büyüktürler.. çok su içerler.. iyi eğitimli bir fil.. eğitimle tomruk çeker.. eğitimle resim yapar.. bezelye kabuğunu sıyırır.. ama şiir yazamaz.. şiir şair işi..
birisine şiir yazıyorum desen alay konusu olursun.. müteşair kaynıyor her yan.. daha şair ile farkını bilmiyor..
zaten şiir yazma arzusu da yok.. sadece pohpoh bekliyor.. ilgi alaka bekliyor.. tek tek bireyi mutlu etme istiyorsanız.. övüverin ne çıkar.. ama bütün insanlığın mutluluğu.. gerçek hakiki güzeli bulduğu zaman olur..

herkes işini bilecek arkadaş.. çok iyi çiğ köfte yoğuruyor yoğursun saygı duyarım.. çok iyi köfte yiyor saygı duyarım yesin.. çok iyi şiir yazar sazsın ama kötü şiir yazıpta.. milletin şiir zevkini bozuyor gücenirim..

şiir kuralı kaidesi olan bir uğraştır.. şuraya otursun dilenci.. - fakirem acizem nahoşem diye dilensin şairdir..

.. gelsin şuraya abdulililah bey.. ağızları mabadı farkı yok dilinden dökülür ok desin şiirdir iki cümle yeter efendim.. şair vardır tek şiirle anılır o ona yeter.. şair vardır.. onbinle zırva.. sonuç sadece deşarz olmuş.. sadece.. birilerinin şiir beklentisini.. boşa çıkarmış.. güzel arama aşkını yaralamıştır.. bence..

Hepimiz şübheci olduk çıktık
nedendir bilemem
kimse kimsenin yorumunu silemez
silen varsa silenide bilemez.
vesselam :))