Yasaklar Bedeniyim..
Sevmek yasak artık.
Sevgili uğrana ölmek..
Güneşi avucuna almak, onun avucuna usulca bırakmak...
Kirpiklerinden yıldız toplamak yasak.
Ve,
Çocuktun sen,
Güzel umutlar alınırdı sana,
Severdin,
Sevilirdin,
Düşsen dizin kanadığında,
Alnımdaki yazı ise,
Kalbimde bıraktığın sızı..
Bilki,
Yaram kapanmıyor..!
Sızacak yer kalmıyor bazen,
İşte o an.
Ölüm soğuktur…
Buz gibi bir bakışa teslim olan gecelerde
Üşürsün;
Örtmez ya kimse, üzerindeki ezikliği
Anlarsın gece bile senden daha aydınlıktır!
...
Yırtıp karanlığın kenarından bir parça gözlerimin ferine yapıştırdı ALLAH…
Unuttuğum nekadar karanlık varsa hatırlıyordum
Hatırladıklarım bir bir intihar ediyordu
Sensizliğin uçurumunda bir çakıl taşı olup yuvarlanıyorlardı en dibe en aşağıya en yalnızlığa
İnsanlarda karanlık konuşuyorlardı artık
Korku uyanacak
Ellerimden kayıp gidecek senin bıraktıkların
Ağlamaya sebep aramayacağım artık
Karanlığa aşık olacağım
Ama ölümle nişanlanacağım
Ama yine
Sensizlik..
Gözlerimi yaşartı,
Burnuma bir sızı bıraktı...
Boğazıma inip,
Düğümler, salladı en köründen...
Avuçlarını özledi, avuçlarım..
Erzurum'un karlı kaldırımlarına,
Sürülmüş;
O kıpkırmızı ruj yalnızlık...
Koyu karlı bir gecenin
Son demleri
Artık.
Erzurum soğunda...
Dişlerim birbirine çarpıyor
Ellerim titriyor.
Kurşuna diziliyoruz sevgilinin gözlerinde
Tecavüze yelteniyor milletin elvedaları
Biz o'na bu'na ağlıyoruz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!