Bir daha onu göremeyecek olmanın hüznüyle yaşıyorum
Hayatımın rengi,neşesi,sevgisiydi o
Ne kadar ağlatıp sızlatsan da
Seni asla unutamam tiyatro
Dostluklar,gülüşler hep onunla çoğaldı
Güvenme her gülene ben dahi olsa
Beşerdir peygamber değil şaşar and olsa
Solmayacak deyipte sana gül sunsa
Elbet birgün soldurur seni
Dinmeyen yaşına çare ararsın
Duydum elin sözüne kanıp gitmişsin
Farkında olmadan dünyanı yıkmışsın
Çok yazık hata üstüne hata etmişsin
Maziyi arayacaksın geçmiş olacak
Bir kulağından girip diğerinden çıkmış sözlerim
Güçlenecek gönlümüzün güçlü bağları
Sönecek ızdırabın külfet çağları
Düze çıkar ayrılığın koca dağları
Murat yakındır,sabret sevgilim
Yaşlarla dolsa da göz pınarların
Bir ızdırap bin ah getirir
Bir tebessüm dağları devirir
Bir ayrılık ölümleri sevdirir
Karar senindir sevgilim karar ver artık
Rabbim! sen yazdın Mihman çekiyor
Yılların ardından baktım maziye
Anlamlı anlamsız binlerce kare
Ağlamışız,gülmüşüz sayısız kere
Bu bize yaşamdan acı hediye
Unutup öldürmüşüz kimi sevilenleri
Karardı dünyamın sevda güneşi
Bitti çok yazık gönlümün neşesi
Elveda gülücükler saçan günlerim
Bu dembedem sürecek aşk-nefret savaşı
Birdenbire sarmıştı sıcaklığı aşkın
Yolum geçmez artık sokağından
Seni beklemeyeceğim sabahlara kadar
İzini sorardım gelip geçenden
Bitmez bu ümit derdim ölene kadar
Boşa geçmiş çürüyen bunca gençliğim
Tadına varılamadı kısacık anın
Efsunuydu gözlerin koca dünyanın
Biliyor musun ne idi en güzel yanın
Mis kokulu saçların birde kahve gözlerin
İflah olmadı bakışına vurulan gözler
Öldürülmekti unutulmanın adı
Geçip gidiyormuş zamanla muhabbetin tadı
Katıp önüne paylaşılanı sadakat badı
Toz pembe dünyanın kara lekesi
İnsanı bütünleyen dostları imiş
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!