Her geçen gün birşeyler yitirir ya insan hani,
başlatır birşeyleri-birşeyler bitirir
sona doğru pimi çekilmiş bir bomba misali gün sayarken ömür, bi çocuk masumiyetiyle bakmaktır aslolan hayata....oysa o bomba patlayana dek ne korkular geçer içinden insanın, ne ümitler, ne sevgiler....her yarın bir dün kazanarak artırırken kendi ne eksiler yaşar insan ömründen ne büyük eksilişler....
herşeye rağmen bilmelidir ki insan aldığı hiçbirşeyi geri vermeden gidemeyecektir bu hayattan bu kuralla yaşamaktır boynunun borcu; çünkü hayat iftar e ...
Nerden başlamalı bilmem ki söze
Kolay anlatılabilir birşey değil bu sanırım
Günlerdir fırtınalar kopuyur içimde
Yangından sıcak sol yanım
Ve kalbimin yerinde koskaca bir sen taşıyorum.
Adın geliyor aklıma donup kalıyorum
Gözlerimde isimsiz yıldızlar kayar bir sözüne
Ve bir dilek tutarım, imkansızlığını bile bile
Yabancı bir tutukluk dilimde
Sebepsiz bir efkar ile
Takılır giderim bir sırrın peşine...
DOST DEDİĞİN
adam gibi adam olmalı
satmamalı seni üç kuruşa
ne kadar zaafları olsa da
layık olmalı gönlündeki dik duruşa…
Kapkaranlık bir geceydi yaşanan
Yıldızsız ve sabaha uzak
Birbirini itiyordu sanki
Akrep ile yelkovan
Ve geceye gönüllüydü zaman...
Gün sancılıydı
Gülmek için boşuna yaşama sakın
Ölüm dediğin cana gülmekten yakın
Git de gül bahçesine şöyle bir bakın
Gülün ömrü bil ki gülünce biter...
Aşkı da varmış sanma dünyada
Gidiyorum gülüm, gülümse üzme kendini
Canım, canında gizle beni
Gözlerine son bir defa bakmadan
Yüreğine bir buse bırakmadan, sıcacık
Bu sokağın sonunda kaybolacak gülüşüm
Bir günün içinde ömür solacak
Kara çiviler çakılıyor
Ömrümün tahtalarına
Kendime dert yanıyorum
Kurtulamıyorum...
Bir yıldız kayıyor
Her aşk bir hüküm giyiştir
Son sabıkamsın sen
Son yakalanışımsın
Ölümüne kaçarken
Gözlerin vurmuş sözlerime kelepçe
İlk defa bu kadar savunmasızım
söylenecek o kadar çok şey var ki aslında
ama bi o kadar da boş şu an cümlelerim
tıpkı ellerim gibi
öylesine boş umursamaz
yorgun ve kırılgan
o yüzden tutunamaz hiç bir mutluluğa
Ocaktı gittiğinde
Takvimlere kar yağıyordu
Ve göçe zorlanıyordu kuşlar
Ben bir utangaçlık kızıllığıyla bakıyordum sana
Sen soğuktan sanıyordun bu al yanaklar
İçimde deli taylar gibi koşarken hislerim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!