Ordu’nun Çatalpınar ilçesinde dünyaya geldi (1989). İlköğretimi Çatalpınar Merkez İlköğretim Okulu’nda (2003) tamamladı. Liseyi Fatsa Anadolu Lisesi’nde (2007) tahsil etti. Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi bölümünden 2012 yılında mezun oldu ve 2013 yılında öğretmenliğe başladı. MEB’e bağlı çeşitli okullarda Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak görev yaptı. Gazi Üniversitesi’nde, Eski Türk Edebiyatı bilim dalında başladığı yüksek lisans eğitimini İbnülemin Mahmud Kemal İnal’ın Divan Neşirleri üzerine hazırladığı teziyle 2016 yılında bitirdi. Yine 2016 senesinde aynı bölümde doktora öğrenimine başlayan yazar, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Eski Türk Edebiyatı bilim dalında 17. Yüzyıl Divan şairlerinden Dîvâne Rüşdî Efendi’nin Dîvânı (İnceleme-Tenkitli Metin-Sözlük) üzerine hazırladığı teziyle doktorasını tamamladı (2021).
Bazı bilimsel toplantılarda sunulan bildirilerinin yanı sıra Üslup, Ayraç, Siyah Sanat, Gönül, Edebiyat Ortamı, Tasavvuf Gazetesi, Edebiyat Vakti (e-dergi), Türk Yurdu, Turkish Studies, Littera Turca, Osmanlı Mirası Araştırmaları Dergisi, Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi, Erdem, Gazi Türkiyat, Bilig, Dil ve Edebiyat Dergisi, Kültür Çağlayanı Dergisi, GERKAV-Gerede Dergisi, Türk Dili Dergisi, Kültür Evreni Dergisi, Şahitler, Yansımalar, Yeni Ses Dergisi, Feyz, Gerede Dergisi, Rubai Dergisi, Hece Taşları ve Açık Kara gibi bilimsel ve popüler dergilerde deneme, hikâye, söyleşi, şiir, makale, derleme türlerinde yazıları yayınlanmıştır. Osmanlı kültür ve edebiyatına yönelik çalışmalarına devam eden yazarın çalışma alanlarını Divan Edebiyatı, Halk Edebiyatı ve Osmanlı tasavvuf düşüncesi oluşturmaktadır.
Evli ve iki çocuk babasıdır.
Eserleri
1. Sohbet Medeniyeti -Türk Sohbet Kültürü Üzerine Bir Araştırma- (Erdem Yayınları, İstanbul 2016).
2. Nehcî Seyyid Mustafa Halvetî, Cihângîr’de Bir Aşk ve İrfân Ocağı Hasan Burhâneddin Cihângîrî ve Menâkıbnâmesi (Haz.: M. Tatcı’yla birlikte, H Yayınları, İstanbul 2016).
3. İbrâhîm Has Halvetî, Erenler Kitabı -Tezkiretü’l-Hâs- (Haz.: M. Tatcı ve M. Yıldız’la birlikte, H Yayınları, İstanbul 2017; 2. Baskı, İstanbul 2020).
4. Al Elma Kızıl Elma -Afyonkarahisar/İhsaniye’den Halk Edebiyatı ve Halk Kültürü Derlemeleri (Haz.: E. Yüksel’le birlikte, H Yayınları İstanbul 2018).
5. Seyyah Olayım Bir Zaman -Türk Seyahat Kültürünün İzinde- (H Yayınları, İstanbul 2019).
6. Akan Sular Ömrün Olsun -Gerede’den Halk Kültürü Derlemeleri- (Ankara 2019).
7. Serhat Düşünceleri -İnsanın Vatanın, Toprağın Ufkuna Dâir Denemeler ve Gezi Notları-, Son Çağ Yayınları, Ankara 2019.
8. Ney’in Sesi -Şiirler-, (Ankara, 2020).
9. Karşı Yatan Kara Dağ -Abazdağı ve İnsana Dâir Denemeler- (Son Çağ Yayınları, Ankara 2020)
10. Kızılelma’ya Dek Gideriz -Şair ve Kızılelma- (Kurgan-Edebiyat Yayınları, Ankara 2021)
11. Dörtdivan Kültür Atlası, Tunçay Yayınları, Ankara 2021.
12. Yesi’den Anadolu’ya -Şiirler-, Sonçağ Yayınları, Ankara 2021.
13. Kafile -Şiirler-, Sonçağ Yayınları, Ankara 2021.
14. Bolu’da Bir Eren Ümmî Kemâl, Ankara 2021.
15. Hüzünler Divanı -Şiirler-, Ankara 2021
16. Dörtdivan Manileri, Meneviş Yayınları, Ankara 2021.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!