Ağla çocuğum,
Gönlünce ağla.
Büyüdüğünde ağlamayı,
Ar sayacaklar.
Zayıflık, diyecekler.
Bu ağlamak da nereden çıktı?
KÖR KURŞUNA NE GEREK ADRES,
NE BİR SÖZ KALSIN NE DE BİR TEK SES,
EY RÜZGAR ARTIK HANGİ YÖNDEN ESERSEN ES,
GİDİŞİNDEN GAYRISI HEP BOŞ, HEP YALAN.
GİDİŞİNLE PERİŞAN OLSA DA HAYATIM,
Sırrını anlarsın eğer istersen bu yalan dünyanın,
Doğrusu âşikar olur elbet sakladığın yalanın
Demir Dağı'na hapsetti sandı düşman,
Yol açıp dağı geçit eyledi atan.
Nice at koşturdu Orta Asya Bozkırlarında,
Dostta dost, düşmana ecel oldu rüyasında.
Hasretini anlatmaya bulamam kelime,
Bir an ben ol, hayal et benim yerime,
Gönül dayanmıyor, zamansız gidişine,
Gel desem gelmezsin bilirim.
Vasıl olursam eğer bir gün yanına,
Düşmedik nâmerdin ardına çıkar için,
İnandık her daim değersizliğine hiçin.
Kırdın kolumu kanadımı,
Gün yüzü görmeyesin felek.
Aldın benden oğlumu; toygarımı,
Yıkılsın evin, viran olsun felek.
Sıraladın art arda tüm dertleri,
Yoruldum hayat,
Saklamaktan, taşımaktan;
En önemlisi de anlaşılmamaktan.
Ve gidiyorum artık,
Hayallerimi,
Ümitlerimi de alıp
Ne ağlarsın bigane gönlüm,
Hem varlığa hem yokluğa?
Neden dilbaz olmazsın gönlüm,
Hem kedere hem sevince.
Çağlar aştın geçtik yolları,
Süzülür de gözyaşın bulunmaz mendil,
Karanlıkta kalırsın aydınlatmaz kandil,
Ararsın lakin bulamazsın bir sâf dîl,
Ah u zâr edip boşa yanma gönül.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!