ne ahlar kar etti,
ne vahlar.
ya olursa ya ölürse dedim,
öldü! ! !
ve
ben bittim.
ne seni sevecek kadar büyümüşüm,
nede gidişini göğüsleyecek kadar güçlüymüşüm,
ebediyet denilen bir haftalıkmış,
ve kısacakmış sevgiler.
iç yangınları sönermiş böyle.
hayatlarımız ayrı yollara akarken,
tutarken ellerimle umutlarımı,
hep bir sen,hep bir ben,
hep bir biz olacağız.
o eski bir şehirde,
yaşanmışlıklar...
olur olmazlar...
nefes alıp verişler...
hepsi bir zamanlarmış.
Buram buram kızım kokuyor her yer...
Küçük bir kız çocuğunun gülümsemesinde buluyorum gamzelerini
Sonra tuttuğum eller sen oluyor
şairdi; bir gün döküldü dizeler
iç yandı
göz gördü
gönül ağladı
ama o şehirde hayat hep vardı
ümit etti
ayrı pencerelerden bakıyoruz hayata.
senin beden zevkin,
benimse doymamış duygularım var.
Bakışlarında bulacağım geceyi
Siyah kömür karası...
Ve bir şarap misali...
Damağımdaki tadın ebediyyen...
Yine bugün doğum günün,
ama yoksun, yok!
bak yine gözümde yaş! akmaya başladı bile.
sen olunca konu, zaman duruyor.
herşey anlamsız, kelimeler kifayetsiz.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!