Yasemin (Hikaye) *4* Şiiri - Filiz Kayan

Filiz Kayan
25

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Yasemin (Hikaye) *4*

Sabah ilk ışıklarını perdeden içeri süzdürürken genç çift o sabah güne farklı uyanmışlardı.Doğan,günaydın deyip Yasemin’e gülümsedi.Bu gülümseyiş her zamankinden farklıydı, her ikisi içinde..
Genç adam hazırlanmış evden çıkmıştı. Bu arada Yasemin geceden kalma bitkinliğiyle evin içinde geziniyordu.Ama içinde garip bir huzur vardı.hafta sonu için planlar yapıp kendi kendine konuşuyordu. Bu tek kişilik sohbetini çalan telefonun sesi kesti.Arayan Mustafa’ydı.Evet hala sık sık görüşüyorlardı, telefonla da olsa…, Ne yazık ki işlerinin yoğunluğu nedeniyle düğüne gelememiş,dolayısıyla neredeyse dört aydır görüşememişlerdi.Anlatacak çok şey vardı. Bir Mustafa bir Yasemin heyecanla anlatıyordu yaşadıklarını.
Konu hafta sonu gitmeyi planladıkları gecikmiş balayına geldiğinde konuşmalar gülüşmelere dönmüştü, Mustafa,
-Eee anlat bakalım nasıl gidiyor evlilik? diye sormuş Yasemin bu soru karşısında birden susmuştu.
-Biliyor musun Mustafa dedi,ona anlattım, sonunda anlattım
-Nihayet! ...korktuğun gibi geçmedi değil mi? .Hadi anlatsana en mühimini en sona saklamış bak kıza yaa, dedi Mustafa.
-Nereden başlasam bilemiyorum ki.Zaten çok yeni oldu olay.Dün gece konuştuk aslında.Şu an ne hissettiğimi bile bilemiyorum.Sadece huzur var içimde kocaman bir huzur.Bundan sonra neler yaşanır bilemem ama…… dedikten sonra derin bir nefes aldı Yasemin.
-Her şey çok güzel olacak merak etme arkadaşım.Ama bunun için sen de çaba göstermelisin. Artık yaşadıklarını, Doğan da bildiğine göre hayat bundan sonra daha kolay olacak senin için, ikiniz için…üzülme, üzülme emi…
-Ne zaman misafirimiz olacaksın Mustafa? Doğan seninle tanışmayı çok istiyor.hem ben de çok özledim seni.düğünde şahidim olduğun halde gelmedin bile.Unuttum sanma bunu!
-Siz gelin yanıma hem buralar bu mevsim pek güzel olur
-Bilmem mi?
-E tamam o zaman.hafta sonu gelin buraya
-Doğan’ın babası yerimizi ayırtmış.ama yine de sağol.düşünmen bile güzel arkadaşım
-Siz bilirsiniz.Teklifim her zaman geçerli.Buraya gelmek için ikinci balayını beklemezsiniz inşallah dedi Mustafa..Ardından yine gülüştü iki dost, iki sırdaş,iki yürek……
Bavullar hazırlanmış yola koyulmuşlardı. Doğan bilmeden yaptığı hataları affettirebilmek için Yasemin’e karşı her zamankinden daha fazla sevgi doluydu.Neredeyse sevgisiyle boğacaktı onu..Sürekli espriler yapıyor Yasemin güldükçe daha da bir coşuyordu.
-Önüne bak Doğan kaza yapacaksın
-Yanımda koruyucu meleğim var,korkma
-Hani nerede? ben neden göremiyorum onu
Dikiz aynasını Yasemin’in gözlerine ayarlamıştı Doğan.Yine gülümseyerek:
-Bak işte aynada
-Delisin sen
-Evet, senin delinim
-Önüne bak Doğan..! Lütfen dikkat et biraz! zaten içimde garip bir sıkıntı var.Bak vallahi babanı arar şikayet ederim seni şimdi…….
Yasemin’in içindeki sıkıntının sebepsiz olmadığı bu konuşmalardan beş dakika sonra ortaya çıkmıştı.Kıvrımlı yolda virajı alamamışlar ve karşıdan gelen kamyona çarpmışlardı..
Yasemin gözlerini açtığında kendini tanımadığı insanlar arasında bulmuştu.Boynunda bir nesne takılı hareket etmesini kısıtlıyordu.Elini kaldırmak istedi ama onda da serum takılıydı.
-Nerdeyim ben? Ne oldu bana? Doğan nerede?
-Sakin olun lütfen,adım Fatma Hemşire.Şu anda hastanemizdesiniz. Aracınızla kaza yapmışsınız.Çarpmanın şiddetiyle boynunuz zedelenmişti, epey kan da kaybetmiştiniz.Ama durumunuzu kontrol altına aldık lütfen endişe etmeyin.
-Tamam anlıyorum.peki Doğan nerede? Yoksa ona bir şey mi oldu?
-Doktorunuz size bilgi verir
-Ne zamandır buradayım peki?
-Bugün ikinci gün
-Bizimkiler! Meraktan ölmüşlerdir şimdi.Telefonum? Çantam yanımda mıydı bizi getirdiklerinde.Onları aramalıyım.
-Sakin olun sanırım yoldadırlar.Bu sabah telefonunuz çaldığında doktor bey konuştu onlarla.Anlattı kazayı.
Dışarıdan gelen sesler hiç te yabancı değildi.Bunlar Doğan’ın anne ve babasıydı.Evlatlarını kaybetmenin acısı yürekleri parçalayan feryatlara dönüşmüştü.Yasemin ayağa kalkmaya çalıştı ancak boynundaki ağrı buna engel oldu.Bu sırada Cem bey odaya dalmıştı
-Kızım! Yavrum! Doğan bizi bırakmış,gitmiş!
Yasemin o an emin olmuştu ki, artık Doğan yoktu. Aklında onun son sözleri ve gülüşleri şimdi o da ağlıyordu.Tüm ağrısına rağmen, koluna takılı serumu çekip ayağa fırladı
-Baba, ne yapacağız biz şimdi!
-Allah’ım nasıl dayanacağız bu acıya! dedi Cem Bey.
Hayat genç kızı yeni bir sınava çekiyordu.Oysa ki her şey yoluna girecek gibiydi. Yasemin korkularından arınmak üzereydi.Belki de tamamen kurtulabilecekti geçmişin kara gölgelerinden.
-Mutlu olmak benim hakkım değil mi?
-Neden elim kolum bağlı kalıyor her defasında
-Neden?
-Ne zaman bitecek bu işkence? dedi ve yere yığıldı yorgun,bitkin ve yaslı bedeni…

25.Kasım.2008

Filiz Kayan
Kayıt Tarihi : 27.11.2008 16:43:00
Hikayesi:


Mutlu olmak onun da hakkı değil miydi? Neden eli kolu bağlı kalıyordu her defasında?

Filiz Kayan