Yasemin beş yaşında tatlı mı tatlı bir kızdı.Uzun sarı saçları kocaman ve neşeyle bakan gözleriyle çevresinde onu sevmeyen yoktu.Oldukça da dilbazdı.Üç çocuklu ailesinin deyim yerindeyse tekne kazıntısıydı.
O akşam her zaman ki gibi babasının gelişini beklemek üzere kapıya inmiş vakit geçirmek için de yerde bulduğu bir tebeşir parçasıyla bir şeyler çiziyordu kaldırıma.Mustafa’da onu görünce koşarak yanına gelmiş ona eşlik ediyordu.Mustafa altı yaşında zeki bir çocuktu.Yasemin’le birbirlerini çok severlerdi..Oyunlarını, kaldırımda beliren bir çift siyah ayakkabı böldü birden.. Önce irkildiler. Ardından başlarını yavaşça yukarı kaldırdılar.Yasemin, gözleri ışıl ışıl gülümsedi, adeta, merhaba dercesine tanımadığı bu adama.Adam da Yasemin’e aynı şekilde karşılık verdi..Gel bakalım güzel kız ben babanın arkadaşıyım baban seni çağırıyor dedi kısık bir sesle.Mustafa her ne kadar minicik elleriyle Yasemin’e engel olmaya çalıştıysa da güç geçirememişti doğrusu tanımadıkları bu adamın bakışlarından ürkmüş ve ondan hiç hoşlanmamıştı.Yasemin minicik elini adamın eline uzatıp;
-Hadi gidelim amca, babam daha fazla beklemesin beni, dedi.Adam yüzünde yine o rahatsız edici gülüşle tamam dercesine kafasını salladı. Mustafa’ya da sert bir bakış atmayı ihmal etmedi el ele yürüyüp giderken. Mustafa da arkalarından öylece baka kalmıştı.Birden cesaretini topladı onları gizlice takip etmeyi akıl etti.Şimdi önde Yasemin ve tanımadıkları bu adam arkalarında Mustafa, yürüyorlardı.Adam ilk etapta Mustafa’nın takip etmediğini gördüğünden ardına bakma ihtiyacı duymamış bu da Mustafa’nın işini oldukça kolaylaştırmıştı.Birkaç sokak yürümüşlerdi oldukça büyük bir apartmanın önüne geldiklerinde adam etrafına bir göz attı ve kızı içeriye doğru sürüklerken gel, baban seni burada bekliyor diyordu.Bu sırada Mustafa da görünmemek için saklanıyordu.Yasemin kolundan çekilmenin verdiği acıyla anlamıştı bir şeylerin yolunda gitmediğini.Silkelenmiş adamın elinden kurtulmaya çalışmıştı ama nafile minicik bedeni başa çıkamıyordu ki...
Mustafa,sağa sola koşuştu, etrafta tanıdık birilerini aradı.Kahretsin, yoktu kimse bakkal amca dedi içinden, ona gidersem yardım eder bana.Koştu,öyle bir koşuyordu ki karnına kramplar girmişti.Nefes nefese bakkala girdi, yardım istedi ardından da. Tam bu sırada Yasemin’in Babası da akşam ekmeğini almak üzere bakkala girmiş ve Mustafa’nın anlattıklarını da duymuştu.
-Neredeler oğlum, söylesene, diye Mustafa’yı sıkıştırmaya başladı adamcağız haklı olarak.
-Aşağı sokaktalar Haluk amca,hani o büyük apartman var ya, dedi Mustafa nefes nefese …
Bu sırada küçük kız apartmanın loş girişinde boğazı adam tarafından sıkılmış vaziyette zar zor nefes alabilmenin çabasını veriyordu.Gözleri korkudan yuvalarından fırlamıştı.Niye bu adam boğazını sıkıyor ve anlamadığı bir şekilde üzerine abanıyordu? Neden iki baş parmağını nefes borusuna bastırarak vahşi bir şekilde dudaklarını öpmeye çalışıyordu.Zavallı Yasemin tam bir psikopatla karşı karşıya idi.Arada bir çırpınışları işe yarıyor, adam, Yasemin’i zaptetmek için ellerini boğazından çekiyor,bu sırada kızcağız da nefes almakla öksürmek arası gidip geliyordu.O zamana kadar kimse ona böyle bir şey yapmamıştı.Arada bir babası sarılır bal kızım der öperdi dudaklarından ama böyle canını yakmazdı.birkaç defa da annesiyle babasının böyle dudak dudağa öpüşmelerini görmüştü ama annesi onun gibi nefessiz kalıp öksürmüyordu ki..Hem hani babasının arkadaşıydı bu adam…..
Oraya vardıklarında Yasemin apartmanın mermer merdivenlerinde oturuyordu.Minicik elleriyle yüzünü kapatmış öksürüyor,korkudan titriyordu, ağlayamıyordu bile.Belli ki şoka girmişti.Yanındaki kadın onu sakinleştirmeye çalışıyordu.Haluk bey,
-Kızım, canım, can parem deyip koşarak kızına sarıldı. Korkma geldim yanındayım işte dedi.Ardından yaşananları anlatmasını istercesine kadına baktı.
-Kapıya vuruluyor sandım meğer ayaklarıyla girişteki dolabı tekmeliyormuş yavrucuğum.Ben kapıyı açınca da korkup kaçtı edepsiz adam,dedi kadın.Haluk Bey çok sinirlenmişti ama kızının korku dolu bakan buğulu gözleri onu çaresiz bırakmış, bu yüzden adamı aramaya bile gidememişti.Etraf ta kalabalıklaşmıştı bu arada.Herkes bu adamı aramaya koyulmuştu.Bu sırada Mustafa da olanları bir köşeden dehşetle izliyordu.Sorulan sorulara cevap verirken kendinde olmadığı o kadar belliydi ki.Bir ara Yasemin’le göz göze gelmiş ama bir şey diyememişti.O da en az Yasemin kadar korkmuştu aslında…
Hayat acımasız yüzünü Yasemin’e çok erken göstermişti belki.Ama o, henüz yaşayacaklarının çok başındaydı.Sapık bir psikopatın onun hayatına etkisi bu kadarla bitmeyecek aslında bu yaşadıkları ilerideki yaşantısına ekilen zehirli tohumlar olacaktı...
25.Kasım.2008.
Filiz KayanKayıt Tarihi : 27.11.2008 15:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Her hikayede bir yaşanmışlık vardır.Gelin, Yasemin'in hikayesini birlikte yaşayalım...