...Şimdi sen yoksun ya!
Kalbimdeki tüm goncalar açmadan soldu,bakma güneşin bu kadar parlak olduğuna ben üşüyorum.Yağmur yağsın istiyorum gökyüzü ağlasın yokluğuna.
Kuşlar bu gün sustu mu ne?
Denizde dalga da yok
Papatyalar nerede?
Yoksa,yoksa ben mi görmüyor,duymuyorum. Evet tabi ya,kuşlar dal dal geziyor mutlaka konuşurlar aralarında,denizin öfkesi bitmez ki, papatyalar açmadan yaşayamazlar ki
Sen gittin geride kalan bendim. Acı çeken, özleyen ve ömür boyu sevecek olan bendim. Şimdi kalbim ağlıyor.Ben hep gelişini bekleyeceğim, ama bilyorum, sevdiğim gelmiyeceksin! Ben seni çok özleyeceğim, söyle, sevdiğim sende özler misin? Ben aslında sen bana hep gel istedim ama biliyorum gel demedim! Ç...ünkü gelişini beklemek gidişini izlemekten daha iyi olacaktı..Gidişini izlemek ne de zor bir bilsen... kal desem kalamazsın,gitmelerin de canımı çok yakıyorSöyle, suçum neydi? ! -----
Hayatım ne yöne gidiyo diye düşünüyorum şimdi ve daha neler yaşicamı düşünüyorum.çocukluğumu düşünüyorum ve sonumu birazda …
Hayat doğumla ölüm arasında o kadar çok şey saklıyoki.ne yaşicağımızı bilmeden yaşıyoruz.hep iyi şeyler düşünüyoruz.peki istediklerimizin ne kadarını yaşayabiliyoruz?
Kendimi yargılıyorum,hayatımı, ne yaşadığımı ve aslında ne yaşamak isterken neler yaşadığımı düşünüyorum.ve bunların sonunda cevabını bulamadığım bi soru
Biz yazılmış kaderimi yaşıyoruz? yoksa kaderimizi kendimizmi yazıyoruz?
Çocukluğum geliyo aklıma.hep büyümek istedik.SEVMEDİK ÇOCUK OLMAYI..ne tuaftır ki şimdiyse hep çocuk olmayı istiyoruz.büyümenin bedeli ağırmış.
Aslında hiçbir zaman kötü insan olduğuna inanmadım.kimse dünyaya kötü birisi olarak gelmiyo.sadece kendimize,öfkemize,hırslarımıza yeniliyoruz.
En çok sana yakışırdı gülmek.Bir tek gülüşün tüm siyahlarımı rengarenk yapar,bütün öfkelerimi alır yok ederdi.
Sen o tüm masumluğumu oraya çıkaran gülüşlerini benden gizledin.Herkezin gözlerine kahkahalarla bakarken küçücük bir tebessümü bana çok gördün.Oysa gülmeyi en çok ben yakıştırmıştım sana.
Sen beni güldüren tek varlıktın.Uzaktan görmek bile beni güldürürdü.Benim gülüşlerim sahte göstermelik değildi hiç bir zaman,işte bu yüzden seni gördüğümde, sesini duyduğumda tüm gerçekliliğimle gülerdim.
Gülen gözlerinde hep kayboldum ben.Bazan tozpembe bir hayal kurdum...bazan korktum sensizlikten...ama hep kayboldum gözlerinde.
Şimdi o içinde kaybolduğum gözlerin miydi beni öldüren?
Sen giderken bütün gülüşlerimide götürmüşsün.Sen gittikten sonra hiç gülmediğimi farkettim.Hediyem olsun sana gülüşlerimgülüşlerine ekle kahkahaların daha da çoşkulu olsun artık.
Her insanın hayata karşı yenik olduğu bir yanı mutlaka vardır.Karşımızdakini ister katı bilelim ister bencil ister acımasız bilelim...Ama etrafa kim nasıl görünürse görünsün mutlaka kapanmayan bir yarası vardır.
Gece olduğunda daha iyi tanırız insanları.Gün biterde her kez tek tek bedenini uykuya teslim ederken mutlaka uykuya 'pes 'derdirten insanlar vardır.
Uykuya teslim olduğunu düşündüğümüz bir çok kişi aslında gözyaşlarıyla ,özlemleriyle ,gizli yaralarıyla yorganın altına gizlenmiştir .Bir an önce istediği yatmak,uyumak değil, gizli dünyasında yanlızlığıyla kalmak,imkansız sevgilinin hayalini koynuna almak,nefesini nefesinde hissetmek,gözlerinde kaybolmak,ona özgürce sımsıkı sarılmaktır.O yorganın altında öyle çok hayaller vardır ki...üstelik sadece hayaller değildir sakladığımız, pişmalıklar, kafamızın içinde bitmeyen cevapsız bir birine karışmış sorular,kendimizle hesaplaşmalar, ölümüne sevdaların ölümüne özlemleri...belkilerdir umudu doğuran.herkezin belkiyle başlayan cümlesi hep aynır ' belki bir gün gelir...(kavuşuruz) '.Ama ya gelmesse? ya sevmezse? ya özlemesse?
Belkiyi bitiren cümle hiç değişmez KEŞKE....
.
Aslında hüzün dolu olan gece değildir.Biz içimizdeki hüznü yaşamak için geceyi bekleriz.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!