Yaşayan Ölü TÖRE Şiiri - Yorumlar

Kimden : sevda rüzgarı gurubu / EROL SAGUN (Bay)
Kime : İnci Germenliler 1
Tarih : 07.03.2010 15:32 (GMT +2:00)


Konu : KADINLARIMIZIN KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN.



TÜRKİYE'DE 8 MART KADINLAR GÜNÜ

İlk kez 1921 yılında 'Emekçi Kadınlar Günü' olarak kutlanmaya başlayan 8 Mart, 1975 yılında daha yaygın olarak kutlandı ve sokağa taşındı.

'Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı' programında Türkiye de etkilenmiş, 1975 yılında 'Türkiye 1975 Kadın Yılı' kongresi yapılmıştır. 1980 askeri darbesinden sonra dört yıl anılmadı 8 Mart. 1984'ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından Dünya Kadınlar Günü kutlanmaya başlandı.

Kadınlar 80'li yıllarda 8 Mart'ı izinli yürüyüş ve şenliklerle kutlayamamışlarsa da, küçük gruplar mütevazi kutlamalarını sürdürdüler. 90'lı yıllarda kadın kuruluşlarının sayı ve çeşitliliğinin artması ile beraber 8 Mart daha geniş bir katılımla kutlanılır oldu.

Başı Dumanlı Yüce Dağar.
Başı Dumanlı Yüce Dağlar.


Hiç merak edip,baktınmı yüce dağlara,
Sır dolu,gizem dolu,dumanıda karıda,
Anlatmazlar kimseye dertlerini rüzğarıda,
Yağmuruda,karıda,boranıda,
Dağlar sever onları,ne kadar sert olsalarda..

Rüzğardır,tipidir,kardır onların sevdikleri,
Dağlardan bir şeyler götürselerde,
Severler birbirlerini genede,
Sokmazlar aralarına başka birilerini,
Vermezler kimseye sırlarını detlerini...

Işte ben o dağlarda doğdum, büyüdüm,
Sır dolu, gizem dolu,oralardan geliyorum.
Benim aşkımda,,sevğimde biraz serttir,
Sözümüz,özümüz doğru,kendimiz merttir...

Bilmeyiz sahtekarlığı,yalanı dolanı,
Sevdikmi adam gibi severiz biz kadını,
Kadın kutsaldır bizim için,
Kadın berekettir,kadın anadır evlattır,
Kadın namustur bizim için...

Uğruna türküler söylenir,ağıtlar yakılır,
Şarkılar söylenir,yoluna güller dökülür,
Yeri geldiğinde baştacı edilir,ölünür,
Hatta,onun için mapuslarda bile yatılır...

Biliyormusun ben bunları sana niye,anlattım niye,
Kimi sevdiğini,kimin sevğilisi olduğunu bilesin diye,
Işte güzel kız benim aşkarımda sevdalarımda serttir,
Yüreğimiz yalansız, riyasiz,erkekce ve merttir....

Söz Yazarı:Erol Sagun.
Tarih:31 Ocak 2001

Kimden : İzzet Selçuk Cumaoğlu (Bay, 57)
Kime : İnci Germenliler 1
Tarih : 08.03.2010 01:16 (GMT +2:00)


Konu : KUTLAMA ( 8 MART KADINLAR GÜNÜ ) YAŞAYAN ÖLÜLERE........



Bu gün DÜNYA KADINLAR GÜNÜ. Biliyorum ki bu günün kadınlar günü olması durumu değiştirmeyecek. Biliyorum ki bu gün de dahil, Töre cinayetleri yine olacak. Biliyorum ki yüzü gözü morarmış, dudağı patlamış kadınlar yine olacak. Biliyorum ki çocuğuyla birlikte gecenin bir yarısı kapı önüne konulan kadınlarımız yine olacak.
Buna rağmen yine de Kadınlar Gününüz Kutlu olsun.

“
Esas olan, kadın ya da erkek olmak değildir. Esas olan İNSAN olmaktır. Ama her toplum kendisine göre bir kadın-erkek ayrışımı yapıp, güce dayalı sınıfsal değerlendirme yapmışlardır. Bunun nedeni ise kadının narin yapısı ve erkeklere göre gücünün daha az oluşundan kaynaklanmaktadır.
Acaba gerçekten öyle midir?
Eğer öyle ise, neden her başarılı erkeğin arkasında mutlaka bir kadın yer alır? Ya da her başarılı erkek ne kadar kabul etmezse etmesin ince ince düşündüğünde eşlerinin kendilerini başarıya itelediğini mutlaka fark etmiştir.
Kadın gerçekten güçsüz müdür? Başka bir ifadeyle erkek güçlü müdür?
Hayır. Evet yanlış duymadınız hayır. Bunu bu gün ben bir erkek olarak ifade etmekten korkmuyorum. (Sevgili eşim Nermin, nur içinde yat. Bu sözleri sağlığında benim ağzımdan duysaydın büyük bir keyif alırdın eminim. Ama bana bunları yazdıran yine sensin. Senin yokluğun. Çünkü senin yokluğun benim hiçliğimi açığa çıkardı.)
Kadın bir erkekten daha güçlüdür.
Kaba bir kuvvetten bahsetmiyorum. Söz konusu olan DAYANIKLILIK GÜCÜ' dür.
İspat mı? O kadar çok ki. Biz erkekler bir yerimiz ağrıdığında acıdan kıvranır dururuz. Bunu son iki aydır çektiğim bel, sırt ve ayak ağrıları sırasında çok iyi yaşadım ve anladım. Eminim ki bu acılarım bir doğum sancısına eş değer değildir.
Ev temizliği (o kadar çok çeşidi olduğu için detayına girmiyorum) , çamaşır, bulaşık, ütü gibi ayakta yapılan rutin (!) işler tamamen güce dayalıdır. Dört yıla yakın zamandır bu saydıklarımın tamamını yapmamakla birlikte, bazılarını yaptığım için bu işlerin ne kadar zor olduğunu yaptıktan sonra anladım.
Biz erkekler, vücudumuzda bulunan (özürlerimle) kıllardan ikisini üçünü tutup koparalım. Bakalım gözümüzden yaş gelecek mi gelmeyecek mi? Ya da bunu yapmaya kaç erkek cesaret gösterebilecek? Var mı denemeye cesareti olan?
Ya kadınlar? ! Temizlik adına ağda denilen o illeti yaparken kaçının gözünden yaş gelir bileniniz var mı? Artık muayyen günlerdeki sancılardan bahsetmeme lüzum bile görmüyorum.
Kadınlar hep eşlerini onore etmek için kendileri ikinci plana koyarak bizleri evlerinin direği olarak, güçlü olarak lanse etmişlerdir. Kaba Güç.
Yukarı da sıraladığım nüansları dikkate aldığımız zaman söyler misiniz kim güçlü?
Sevgili eşim Nermin, ne yazık ki güçsüzlüğümü, bir hayli geç oldu ama, seni kaybettikten sonra anladım. NUR İÇİNDE YAT. (kılıçözü’nden) “

bana da sormadılar
bir kız var evlenir misin diye
bir gün sen alıp geldiler
ben döndüm deliye
yok çaremiz
bir birimizin olmaktan başka
senin geleceğinden habersiz
yeni düşmüştüm ben aşka

Saygılar

İnsan aynen böyle oluyor
sevdiğine kavuşamayınca
BİR şiirimde
YAŞARKEN ÖLMEK NE TUHAF,NE TUHAF
ŞİMDİ BEN BU TUHAFLIĞI YAŞIYORUM

demiştim

KUTLARIM

DUYGULU,ACIKLI,ACILI BİR ŞİİRDİ

Mana yüklü ,kısa ve öz bir anlatım.Sizi kutluyorum.Tam puan + ANT.
Saygı ve sevgiyle kalın.

Hikmet Yurdaer

Bir başka acı sahne, oynanmakta olan melodramdan.. Kim var şu dünyadan, anlasın içimdeki meramdan? İnsanım ama, en yakınlarım gerer çeker beni, bir de acıların ölmeden öldüüreni...

Kısa, ama bir o kadar anlam derinliğiyler dolu şiirlerinizi fırsat buldukça severek okuyorum. Lütfen yazmaya devam ediniz.. Saygılarımla...+10 + Antoloji