dikenlerle hep barışık yatağımı ucundan silkeleyememişken daha
temmuzun aylak gecelerinden biri yine zehir zıkkım satmıştı bana
eşlik ederken ‘sokak kokulu yalnızlığım’ bencil uykusuzluğuma
Güneş’e doğru umutla yola çıktı ‘kara çarşaflara sarılı ruhum’
ama yine de karanlıklar…
oysa tavuğuna ‘kış’ bile dememiştik, Güneş’in
Kaf önce hafif hafif düşüyorsun sonra
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda
Devamını Oku
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda
Herkes için ., halden anlayan güneş bir gün doğacaktır mutlaka...
Kaleminize sağlık sayın Müjdat Bilgin...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta