Peşinde koştuğum yaprakların sarardığı hazanda
Sen tomurcuklanan nefti çiçekler gibiydin
Mutluluğun keşke ellerimde kalsaydı
Muhtaç olduğum sıcaklığın
Eğer içime dolsaydı
O efsun bakışlı gözlerin
Gözlerimdeyken
Seni yaşayabilseydim sendeki baharda
Gamzelerinden gülümsemelerini toplayabilseydim
Cizre’de kuytu sokaklarda umut toplayan çocuklara
Ey seni Diyarbakır seni Dersim kadar sevdiğim
Dokunabilseydim seninle yaşanan o akşama
Yüzündeki o mehtaba
Geceyi
Sabaha bağlayan şafağa
Kör bir bıçakla kanatılan yüreğimdeki
Sayfalarca dolu olan
Acılarımı
Nazik yaramı
Feryadı isyanımı
Gülleri koparılmış
Bülbülleri
Top mermileriyle dövülen
Şırnak’ı, Mardin’i, Nusaybin’i
Kirli savaşta elleri, kolları, ayakları kopan
Kürt çocukların yaşadıklarını okuyabilseydim sana
Eğer gitmeyip kalsaydın, anlatabilseydim sana
Yıldız bakışlarının muammasını ve o yüreğini
Ömre bedel yaşanan tüm sevdaların günahını
İçimdeki yaşanan seni
Umutları çalınan
Kürdistanlı çocukları
Gözleri buğulu
Aydınlığı çoktan unutmuş
Kucaklarında yalın ayak, çırılçıplak
Bedenleriyle kalan ölü bebeklere
Bitmeyen sancılara, savaşa, zulme
Zılgıt, çığlık çeken, ağıt yakan anneleri
Gözyaşıyla harmanlanan lokma taşıyan kederi, bir de beni
15.11.2016
İstanbul
Kayıt Tarihi : 15.11.2016 16:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!