hilm ve yumuşaklık bir evvelki istasyonda indi.
düşünce kutusu ezber koluyla kuruldu
temkinsizliğin, eminliğin gürültüsüyle;
Dalgalar sessiz bırak der, kalsın bırak
Gök fısıldar gördüğün âlem bir durak
Ardımda yıkılmakta olan bir dünyanın
Solgun, yüzü mahçup, hoşa gitmiş sözlerin
Söylenmeyecek öykülerin her biri dönüp der ki
Dökülür eylül sert rüzgarlarla ekimin üstüne
Soğuk ve karanlık bir atlı girer düşlerimize
Küskün pencereler kurşuni bir sabaha açılır
Seyir halindeyiz nehirde,
Nehirse yatağında seyirde.
Bir seyrin içinden, seyir halindeliği
Buz gene çatırdıyor
Soğuk bir rüzgarsa hatırlatıyor
Bir kayalığın kenarındaki
Kaynayan çay, demlenen yorgun zaman
Eskimiş bahçemde artık kaybolan
...
Pervasız akıp, giden yorgun zaman
Ben neler çektim biliyor musun?
Yazsam hayatım roman olur
Mazlumum mazlumsun mazlumuz
Hep böyle olacak zannediyordun değil mi
Yok bazen güneş açacak bazen bulut olacak
Bazen yaprak kımıldamayacak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!