Öyle dalmıştım ki,
Ela gözlerinin buğusuna
Boğulurcasına
Gidiyorsun ha!
Gittiğin yerde
Çizerim ben
Aklıma ne gelirse
Gördüğümü,
Güzeli, güzelliği
Hele onun resmini
Gönlüme nakşetmişim.
Fırçamın ucundaki
Boya kurudu
Seni çizemiyorum
Sen, sen olmaktan
Çıkmışsın gibi
Kütlenmişse kalemlerimin ucu
Karaladıysam bütün çetrefilliğimi
Satmaya kalktıysam yorgunluğumu
Bedavaya
Ve bir hiç uğruna
Ki, öyle bilinir ve görülür,
Dil lâl olur, gönül derya.
Çarpınca, sevda rüzgârına.
Görür göz, o yüzü, Persephone. Kanar
Riyakar dudaklardan çıkan yalan sözlerine
Nice dalgalanır ki, gönül ummanı.
Bir dünya vaad edemedim sana ki,
Uzun boylu, son model kadillak araba.
Bir dünya vaadedemedim sana ki,
Boğazda dayalı döşeli bir yalı,
Veya pembe panjurlu bir ev...
Dilendim sevdamı senden,
Direndim.
Tut elimi dedim
Gayrısı vız gelir.
Bak şarapnel parçaları gibi,
Çalı oldum, diken oldum, battım mı gözüne?
Hilal kaşın çatıp dururursun. Gül biraz!
Baharın gülleri açtı, gönlün buruk durmasın.
Gözünde fer olsun. Gül biraz!
Tahmini nisanda dünyaya gelmiş
Kundakta anası tarladaymış
Anası çoban kızı, babası çoban
Çoban oğlu çobanım ben.
Daha bebek iken felç geçirmiş
Beyitler Antoloji değerli şairleri
Yaşar CESUR ve Özkan Demir'e (Kaynarcalı) ithâfen yazılmıştır.
Kendilerine her şeyin gönlünce olmasını diliyorum.
GÜN EKSİLMESİN
Gün eksilmesin asla, aşsın pencerenizden
Bereketler dolup da taşsın tencerenizden
Türkmenoğlu
K/AN ...