Yaşantısızların Selamı

Uzaklardan geliyorum,
Siz bilmezsiniz oraları...
Üzümlerin
Fıstıkların
Zeytinlerin
Kır bekçisi Osman'ın
Selamı var size...

Uzaklardan geliyorum,
Siz bilmezsiniz oraları...
Türküler yakılır dostluk üstüne,
Mutluluktan yana türküler söylenir;
Susam tarlalarında.
Susamların
Irgatların
Türkülerin
Selamı var size...

Uzaklardan geliyorum,
Siz bilmezsiniz oraları...
Ne bir dönüm tarlası var,
Ne damı var oturacak...
Gidemiyor ağanın işine,
İhtiyarladı.
Boynu bükük Recep'in
Selamı var size...

Uzaklardan geliyorum,
Siz bilmezsiniz oraları...
Başlık parasına gitti,
Dönmedi öksüz Ömer.
Islak bakışlarıyla
Tutsak umutlarıyla birlik;
Yeşil gözlü Zeynep'in
Selamı var size...

Uzaklardan geliyorum,
Siz bilmezsiniz oraları...
Dağ yoluyla gidilir şehre günle-birlik
Yahya'lar,Tahir'ler gider gitmesine ya
Hasan Dayı'lar
Fatma Nine'ler gidemez.
Hasan Dayı'ların
Fatma Nine'lerin
Dağ yollarının
Selamı var size...

Uzaklardan geliyorum,
Siz bilmezsiniz oraları...
Büyükleri uğramaz oralara şehirlilerin
Gelse gelse tahsildar gelir yılda bir
Nasıl gelir
Nasıl gider bilinmez
Size susamışların
Selamı var size...

Uzaklardan geliyorum,
Siz bilmezsiniz oraları...
Silahlar konuşur,diller yerine
Gözler yitirmiştir dost bakışları
Halil'ler ölür
Mustafa'lar tutsak olur hiç yere
Kendi işlerini kendi bitirmişlerin
Yaşamayı yitirmişlerin
Selamı var size...