Yaşanmamış Hayatlar - Garib Çoban

Engin Demirci
971

ŞİİR


61

TAKİPÇİ

Yaşanmamış Hayatlar - Garib Çoban

Yaşanmamış Hayatlar - Garib Çoban

Gelenek küllere tapmak değil ateşi korumaktır.
Kalp deniz, dil kıyıdır.
Denizde ne varsa kıyıya o vurur.
Testide ne varsa dışına o sızar.
Sabır, hîlesi olmayanların hîlesidir.
Ümit, fitili yanan sabırdır.
Dalında güneş görmeyen yemişin, dilinde hiç tadı olmaz.
Meğer yiğidin hası tenhada beyaz baldırla ya sarı mangırla başbaşa kalmadan belli olmaz imiş.
Ve yamaladığımız ağır yüke dönüştü insan.
Şimdi biz az edebe, çok bilgiden daha fazla muhtacız!…


Dinleyen susuz ve talepkâr olursa vâzeden ölü bile olsa söyler.
Allah’ı kendinden ayrı gören, nefisten başkası değildir.
Utanmadıktan sonra dilediğini yap!..
Bir sözü söyleyeceğin zaman düşün.
Eğer o sözü söylemediğinde mesûl olacaksan söyle.
Yoksa sus!..
Bazı insanlar vardır, onlar sadece kendileri öldürebilir.
Can tende gizli, sen canda gizlisin, gidenlerde öyledir.
İnsan zor zamanlarda kötümser bir haklılık yerine, iyimser bir yanılgıyı tercih eder.
Şimdi biz az edebe, çok bilgiden daha fazla muhtacız!…

Doğallığın verdiği huzuru doğal olmayan yollardan arama.
Sadelik, sahtelik sevmez.
Derdine çâre olmayı düşünmeksizin bir dosta nasılsın diye sormak riyakârlıktır.
Kötülükleri bitiremeyiz ama iyilikleri çoğaltabiliriz.
Geleceğimizde geçmişimizde toz toprak içinde.
Sevgisiz büyüyen çocukların sığındığı ilişkilerin en cazibi putları.
Burası dünya, burada işler hep yarım kalır.
Bâri sen, kendi güneşini gölgeleyen bulut olmayasın!..
Şimdi biz az edebe, çok bilgiden daha fazla muhtacız!…


Öyle güzel ol ki.
Geleceğin temellerini at teheccüt vakti duada.
Söz söylediysen, ne güzel söz desinler.
Söylemediysen, ne güzel sükût!..
İnsanda var olan sonsuzluk duygusu mezarlık, gökyüzü, çöl ve denizi seyretme ihtiyacı hâsıl eder.
Hiç olurken duyduğum yüksek acı beni iyileştiriyor.
Unutmak istemediğim kokusu beni onun ektiği, sevgisinin hâlâ soluduğu gönül bağlarına götürüyor.
Günahla irtibatı kesilen iman, kemâle eremez.
Şimdi biz az edebe, çok bilgiden daha fazla muhtacız!…


İnsanın kusursuz şekilde yaptığı tek şey; kendini kandırmaktır.
Yarım kalmışlık yaşamın özüdür, telafi edilemez.
Var mısın ki yok olmaktan korkuyorsun?..
Güven duygusu bir kere kaybedilir.
Sonrası hep şüphedir.
Kabul ettim, ben onlar gibi değilim.
Her aklıma geleni yapmama izin verseydin helak olurdum.
Sakın beni bana bırakma ey sevgili.
Gam yeme seni ölümden ecelin; kederden de kaderin korur.
Şimdi biz az edebe, çok bilgiden daha fazla muhtacız!…


Sizden birinin hâlini sorarlarsa tek bir iyi hâlini biliyorsanız onu söyleyiniz.
Kimsenin eksiğiyle uğraşmayın rahat edersiniz.
İnsanlardan beklentiyi azaltmak demek dertleri azaltmak demektir.
Çünkü dert tuzağının lokması talep etmektir.
Madenleri tanımıyorlar.
Bitkileri tanımıyorlar.
Hayvanları tanımıyorlar.
İnsanı tanımıyorlar.
Güyâ Allah’ı tanıyorlar.
Sen susturmayı bilmezsen hayat seni hep lafa tutar.
Şimdi biz az edebe, çok bilgiden daha fazla muhtacız!…


İnsanı düşkünlüğe uğratan dört şeydir.
Çok düşman, hesapsız borç, sayısız iş, kalabalık aile.
Ey Rabbimiz!..
Dindarlarımıza din ve irfân nasip et.
İtaati öğren.
Yalnız kendinden yüksek tempoya uyan kimse hürdür.
Bir hakikati yok etmek istiyorsan ona iyi saldırma, onu kötü savun.
İçimizdeki ses sustu, tüm bağrışımız bundan.
Şimdi biz az edebe, çok bilgiden daha fazla muhtacız!…

Hak’tan adâlet değil, rahmet, kullardan rahmet değil, adâlet istenir.
Ağzımızdan çıkan kelimeler muhatabımızda iz bırakır, yara açar.
Kelimeyi süz de söyle.
Oruç, ruhun, madde üzerindeki zaferini ilân için verdiği bir savaşın adıdır.
Az olup kâfi gelen, çok olup da oyalayan nimetin şükrünü unutturan şeyden daha hayırlıdır.
Şimdi biz az edebe, çok bilgiden daha fazla muhtacız!…

Yaradanın iradesine teslimiyet.
İnsanların iradelerine karşı bağımsızlık demektir.
Yazışmak, kavuşmanın iki türünden biridir.
İyilik yapma fırsatı olmuş da yapmamış insan, kötülük etmiştir.
Ölüm, biriktirdiğimiz şeylerin altında kalmak olmalı.
Sütten çıkınca bütün kaşıklar aktır, mühim olan çıktığın sütü ak bırakmaktır.
Şimdi biz az edebe, çok bilgiden daha fazla muhtacız!…

İkinizde nefret ediyorum diyen, büyük bedenlere sıkışmış çocuklarla dolu sokaklar.
Sizin çocuğunuz var mı?..
O çocuğa söyle, karşılıksız severek kendinden vazgeçmesin.
Sen hala o evde yalnızsın.
Putların her gün o eve bırakıyorlar seni.
Sen bitirmiştin, ben başladım diyor aşık çocuğa aşk.
Sen putlarına sevgiyi değişmişsin.
Bu kadar mı, görmüyorsun kendini.
Şimdi biz az edebe, çok bilgiden daha fazla muhtacız!…

İnsanlar iyi niyetle sunduklarınızı, eğer onların zamanı değilse, kabul etmeyecektir.
Niyeleri, keşkeleri çok olan insanlar putlarıyla mutlu.
İnsan olduklarını hatırlayana kadar bekliyorlar kimsesizler mezarlığında.
İçsel dönüşümün ebedi sembolüdür karşılıksız sevgi.
Gizli anlamını anlarsanız, yeniden doğmayı bileceksiniz.
Sonunda özgürüm diyorlar.
Şimdi biz az edebe, çok bilgiden daha fazla muhtacız!…

Allah’ın verdikleriyle değil, vermedikleriyle meşgulüz.
Ben sizin gibi putperest değilim.
İşte budur çektiğimiz çilenin sebebi.
Adamın çirkinliğini, yüzüne karşı ancak ayna söyleyebilir.
Çünkü ancak onun yüzü serttir, yapayalnız değilsin.
İhsan ve nimetleriyle Allah’a yönelmeyen kişi imtihan zinciriyle O’na doğru çekilir.
Güzel deyince aptalın aklına kadın gelir, abdâlın aklına güzel!..
Şimdi biz az edebe, çok bilgiden daha fazla muhtacız!…

Ne derler acaba? diye kahrolası bir put vardır.
Dualarının kabul olduğunu görmek istiyorsan, başkaları için dua et.
Aslı olanın tekrarı olmaz, devamlılığı olur.
Ey tâlip, senin O’ndan istediklerinin en hayırlısı, O’nun senden istedikleridir.
Kendini görmediğin her yerde Allah’ı görebilirsin.
Aşka teheccüt vakti yaptım teklifimi, kabul eder mi, bilmem.
Baharı yaz uğruna tükettik, aşkı naz uğruna ve papatyaları seviyor sevmiyor uğruna derken ömrü tükettik bir hiç uğruna.
Şimdi biz az edebe, çok bilgiden daha fazla muhtacız!…

İnsan kalbini koyduğu yerde, kalıbını koyduğu yerden daha fazla vardır.
Az bilmek için çok okumak gerekir.
Burda teheccüt vakti bırak beni, o da anlıyacak dedi Aşk.
Şems vakti gördüğü rüyayı hatırladı.
Neyi diye sordu garib.
Seni sevdiğimi dedi sevgili.
Yalnızca durgun sular yıldızları yansıtır o halde durul artık.
Hayatımdaki en korkunç andı, sen olarak kendine dönemeden gidişin.
Sende benden çok şey aldın.
Bu hikaye benim hikayem olsaydı, ikimizde birbirimizin hayatını bağışlardık.
Senle ben aynıyız aslında.
Şimdi biz az edebe, çok bilgiden daha fazla muhtacız!…

Ey Garib!..
Ne kadar istiyorsun dedi Deliler Şeyhi.
Neyi dedim.
Kendinden kurtulmayı.
Alın besmelesinin kıymetini bilen kalmamış.
Şems vakti yürek besmeleni çek.
Sen de hakikatı arıyorsan, teheccüt vakti uyuma.
Yok eğer şems vakti davan laftan ibaretse.
Allah rahatlık versin!…
Gerçek önemli değil duadan gafil olma.
Aşkın anahtarı bile tek kapıyı açar.
Kapının ardında kimse olmaz.
Sadece gönlüne inen Maide.
Şimdi biz az edebe, çok bilgiden daha fazla muhtacız!…

Eline kalem kâğıt al yaz.
Sevgiliyi ben öldürttüm demiş putları gidenlerin.
Karşılıksız sevenler gitmeden bakar gözlerine, hayırlı uykular dedi Mezarlık Bekçisi.
Giderken bakmayacağım, gelince uyandırdığında bakacağım g/özlerine.
Dünyada her şeyin bir ölçüsü vardır.
Tek yapacağım şey sağır-dilsizlerden biriymiş gibi davranmaktı.
Sevginin ölçüsü de fedakarlıktır.
İradeniz varsa, hemen hemen her şeye sahip olursunuz.
Şimdi biz az edebe, çok bilgiden daha fazla muhtacız!…

Ey aşk!..
Sen her zaman ki nezaketinle teheccüt vaktine davet et beni.
Yıllardır nefesimi tutup bu anı beklemişim diyor şems vakti gözyaşlarım bir kabir başında.
Fedakarlık yapmayanın sevgisine inanılmaz.
Gerçekten sana ne kadar aşık olduğumu göremiyor musun?..
Nasıl unutacağım dedin!..
Kendinide benide unutursun bu kadar dünyalık putların arasında hep seni beklerken.
Sana seni seviyorum dedim.
Çünkü beni bir türlü sevmedin, bir türlü buluşamadık.
Ölüm var, görüyorsun farklı değilmişiz.
Anılara siz ilk buluştuğumuz pirin makamında bekleyin dedim.
Bölüşerek tok oluruz, bölünerek yok oluruz.
Şimdi biz az edebe, çok bilgiden daha fazla muhtacız!…
(Y.ed - Kalp Sırrına Erenler Albümü)

Engin Demirci
Kayıt Tarihi : 19.4.2025 15:01:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Bir gönüllü, bir kıbleli, bir yüzlü ol!.. Feridüddin Attar

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay

    Evet
    İçte ne varsa o vurur kıyıya,

    Demek oluyor ki, "az kirlenmemişiz biz!"

    O yüzden mutlaka "edep!"
    Hem de az değil, ağız dolusu...

    Tebrikler Engin Bey...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)