Yaşanılası Hayat Artık Sen Gibiyim

Tepelemesine daldığım hayat çıkmazındayım Ne mümkün soluk almak nede bağırmak Açlık değildi beni terbiye eden yokluk içindeki sadelikti Sanıyorken aykırılığı liderlik alnıma yazılana çizik atmakta isyankârım Tesadüfü yoktu sunulanların ya benim sunduklarım yürekliydi Cesaretti yalansı şu hayata sevgiyi akıtmak karşılığı olmadan Var olmak yeterdi verişlerime dalışım olsa da umutsuzluğun dibine Samanlığa benzin döküp yakmak gibiydi sevgiyi sermek Etkisiz tepkilerim oldu nefrete kine dair her zamanki gibi yakıcı Arzular bastırılışların ezikliğinde yalnızlığı yorgan yaptım üstüme Üşüdüm morarmışçasına yüreğim donmuşçasına beynim Yuvasını yapan kuşun ağzındaki saman parçasının düşüşüne yandığım gibi Belli belirsiz düşüncelerim mahkûmluğa bırakırken özlemleri Deryasında boğuluyorum sallantıların salgınların ötresiz aşk gibi Demsiz çay gibi nemsiz bahar gibiyim sen gibi olmasam da hala bin gibiyim Duymaktan aciz yüreğine gam gibiyim istemsiz reflekslerin odak noktasına benzerim Dirayet bekledikçe içine alan sel gibiyim sürüklendiğim noktada kum gibiyim Dudaklarımın çatlaklarına saklanan kan gibi, avucumdaki izlere yol gibiyim İşte hayat ben seni yaşarken senide ben yapan dün gibiyim… Deliksiz uykulardaki rüya gibi, hayal gibi, alevsiz köz gibi, yaşanası hayat artık sen gibiyim… Zennehar Yılmaz 26.03.2012 09:22:50