Annelerimiz ve Tüm Kadınlarımıza
Bir seni bir sen içinde hep dinledin hangi rüzgâr eserdi o an için fırtınasına,
akın eden o anafor alır seni, katar, katar geçer vagonlar içinde ne çok kara kuru kırık anılar, hüzün bu deryasında aktığımız dirençleridir tutup umuda sarıldığımız, kıyılar boyu savrulduğumuz yaşamın, başlar bir senli sensizliğin yangına düşmüşlüğümüzde ser hoş zamanın uzar kulakları Midas yanar, yanık bir tarihin mirasçılarının kanar denizleri kara zift akar, yerin altından Akdağdan madencinin duyulmaz yüreğinde atan kazmasının sesi gün soğuk kış boran ısınır betonlar sarsılır yedi rengiyle gökkuşağı…
Uyanışlarımızda sarıldığımız sımsıcak güneşli gündür bakışında gün aydınlığı sevgi seli, bütün yıldızları elleriyle taç yapan can sıcağı, bir okyanustur deryasında yüzdüğümüz, öyle yakınsın ki bir benden içeri bir sen, ah anne sen yoklukta en büyük acıda sızladığım- varlığında korunaklarında kaldığım koca bir servi ihtişamı, yıllar bağrında çınar, yaşanan-yaşanası en büyük sevdamız.
tuzak ev,dilsiz baba,yenik anne...
İşte hepsi bu...
Hayallerini yak,evi ısıt.
Gideceğin en büyük oda arka odan.
İçerden sesleri geliyor annenle babanın,