Yaşamla Ölüm Arası Şiiri - Deniz Boyluğ

Deniz Boyluğ
6

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Yaşamla Ölüm Arası

Ömrümün gençlik şeridinde adındı aklımı hatalı sollayan. Yelkovan usul usul gezinirken saatin bağrında, akrep zehirliyor beynimi. Bir sigara söndürüp bir sigara söylüyorum koyu yalnızlığıma. Gecenin gündüzü kovaladığı an da telefonum çalıyor sen olabilir ihtimali ile açıyorum. Aynalarda unutmuşsun parmak izlerini, silmeye cüret edemedim meraklanma. Baktıkça batıyor arkamda bıraktıklarım, her dokunuşunda delik deşik olmuşluğum ve kandırılmışlığım elime tutuşturulan. Masum, lekesiz bir aşkla. Dağların doruklarından seller dökülüyor üzerime, yağmur düşüyor. Kar tanesi üşüyor, göçebe soğuklar yerleşiyor iliklerime. Dağdan inen bir eşkıya gibi hüzün iniyor yüzüme, telaşlı karanlığın sessizliğinde dolaşıyor sesin. Bilmiyorum nesin! Yaşamla aram açık diyorum sana, kapatsana!

Söylesene sevgili payına düşen gitmek miydi? Hangi dil anlatabilir ki gidişini, her eylem bir anlam barındırsa da, anlamsız kaldım gidişine! Oysa gitmek bir eylemdi, Türk Dil Kurumun’da susmakta öyle, koşarcasına uzaklaş kendinden ve kentinden.
Biliyorum nefes nefese kaldın susmaktan, kalbinin atışı patlatıyor kulağımın zarını. Saatli bir bomba gibi hayatım, zamanı gelince kalp duruyor ve ben patlıyorum zamansız aşka kurulmuş erken patlayan bir bomba gibi. Dileniyorum adını herkesin dilinden! Öldürmese de, dokunuyor artık kalabalık yalnızlığım. Hadi konuş yeter ki susma! Susunca kendim bile anlamıyorum kendimi.
Yaşamla aram açık bu sıralar, kapatsana!

Yağmurda yuvasını arayan bir karınca ıslanmış ama usanmamış hayatından ve şikayette etmemiş çok çalışmaktan; her sihirli dokunuşta ölmüş kocaman yüreğiyle.
Biliyorum çocuktum oyunlar büyüttüm ellerimde, biliyorum öyküler büyüttüm gözlerimde, bozgunları biriktirdim içimde. Şehirler kurdum, yollar yaptım, evler döşedim; kuşları ve kendimi vurdum sonra aşkı… Gözlerimden yere kaynar sular boşaldı, kirli ellerimi yıkadım en sığ tarafında, sonra yüreğimi. Yüzmeyi bilmiyordum boğulmayı da, daha önce hiç boğulmadım ki nerden bileyim ‘Bayan aşkı, madam aşkı, matmazel aşkı’. Üç yürek büyük gelir bana bu hijyenik kelimeler.
Yaşamla aram açık diyorum, ısrarla olsun diyorsun; tamam olsun ne de olsa ölüm kapatır gözlerimi. Aşkı kirletiyor bir hayat kadını parmaklarıyla, ay güneşi getirip oturtmuş gecenin sonuna, cellat celladı asıyor aşık olduğu için birine. İnsanların dilinde tehlikeli bir akrep gibi duruyor yalan, kuyruğu tetikte! Şubat’ın dokunduğu yer donuyor Büyük Sahra sana ve kana susuyor. Jilet şahdamarıma hasret mahkum gibi volta atıyor kollarımda.
Oysa yaşamla aram açık demiştim sana!

Günlerden pazartesi, hiç unutmam sen hatırlar mısın bilemem takvimlerden hırsla yırttığım yaprak birinci ayın yirmisi yani yirmi Ocak gözlerime kurulan tuzak. Üzerimde beyaz bir gömlek okuldan kalma, biraz eskimiş kavgalarda biraz yaşlı adam kırışıklığında evet unutamayacağım bir gömlek vardı üzerimde. İçinde bir denizkızı, yüzü gizli ve dışında koca bir gökyüzü.

Mars’a fırlatmak istedim aşkı kaldıramadım, altımda kalmış yassı bir ayrılık var. Şimdi yatağım içinde yastığımla yüzleşiyorum, uykusuzluğum tek şahidim, ağlıyorum yastık ıslanıyor. Sen kaybından üşüyorum. Ellerim acemi, parmaklarım tutamıyor sancılı kalemi. Sana yazmaya koyulunca, bir sayfanın ucundan yazdıklarım bile okunmuyor, anlaşılmıyor ve anlamını yitiriyor zaman sana dökülünce içim yaprak yaprak.
Yaşamla aram açık diyorum sana hadi kapatsana telefonu.

Deniz Boyluğ
Kayıt Tarihi : 5.11.2009 18:13:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Deniz Boyluğ