Gecenin yüreğinde yatan
Zamanlarca asimile edilmiş
Özene bezene hazırlanıp
Konulmuş gibi duran şu yalnızlık
Cebi dikik bir kefen gibi
Ne varsa zamana ait doldurur içine
Yıldızı ayı esen rüzgarın sıcaklığını
O yüzden camlar terler içten içe
Maksadı yok gibi anların
Saatler içine bezeli ama üstü
Asırlarca tozlanmış
O yüzden pervasız ve o yüzden
Bir deli kör kurşun gibi
Seke seke sessizlikten iz bıraktıkça
Duvarlardan bir kan kusması gibi
Ortada duran zamana yenik halının üstüne
Yaşamak dediğimiz
Nefes alıp vermek-ten- öte
Bir dere yatağının ortasında
Bir kaya olmak
Sular yükselince
Basılıp geçilmek için
Bir karşıdan öbür karşıya
Çekilince bütün sular
Her tarafı balık cesetleri ile dolu
Ama eninde sonunda bir yalnızlık
Gidebilir mi insan kendinden
Ve yalnızlığından yaşamın
Gider belki de
Kaldığı her yer gibi
Ufalanıp suyun şırıltısında
Sürüklenerek
Ağaç köklerinin, öteki küçük taşların
Ve ağustos böceklerinin sesleri arasından
Hani o herkesin korktuğu
Gerçeğe dönme haline
Bir kuşa yem, bir ağaca tohum
Bir suya damla, bir rüzgara dal
Ve bir buluta yağmur olmaya
Kayıt Tarihi : 22.12.2020 21:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!