Gidiyorum buralardan, arkama dönüp bakmadan.
Gidiyorum İstanbul’un o altın toprağını koklamadan
Gidiyorum evden, sen benim haykırışımı duymadan.
Terk ediyorum evi,
Cennet mi yoksa cehennem mi yolum bilmeden.
Ama senin o gülüşünü unutamıyorum,
Nasıl unutabilirim ki?
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman