Figanı düşerken sararmış yaprakların,
çelikten örülmüş sandığım
ağaçlarından
Kasvetli rüzgara kokuyordu,
küçüklüğüme dokunuyordu
Yaşamın ibresi babamın
gözünde.
Yollarımız burada ayrılıyor,
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
Devamını Oku
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
&&& Yaşamın ibresi
Figanı düşerken sararmış yaprakların
Çelikten örülmüş sandığım
Ağaçlarından
Kasvetli rüzgara kokuyordu
(Küçüklüğüme dokunuyordu)
Yaşamın ibresi...babamın gözünde.
“Çocuk değilsin sen! ” - diyordu,
Çocukluğumda bile...
Doğalmış meğer...yıllar geçti,
Babam bana - “Sen büyüdün...”
Asla demedi!
Ben şimdi bilgeli gibi
Sanki yeni doğan,
Erken doğduğumu sandığım
Zaman zaman...kavgaların peşinde
Savaşıyorum mimarisiyle
Çocuk ve orta yaşlılığımın
Beyaz kağıt üzerinde...
Akıntıya veriyorum
Ağzımdan düşen kelimeleri
Boyun eğmeden, kıyasıya
Yarışıyorum
Kızıl korlar üzerinde
Kaçarken pusudan...
Yaşayan bir ölüden ziyade
Yaşlanmış çocuk...olma korkusundan.
01.07.2005 / Çorlu
Yahya Akbulut
yasamin icinde yasanilmis bir olay kaleminizle kendini bulmus ayrica bana yapmis oldugunuz o güzel jeste ve bu uzun yol icin sarf ettiginiz o güzel sözlere tesekkür ederim ciraginiz olarak sizden alacagim destekle daha iyi yerlere gelmeye calisacagim saygilarimla hürmetler üstadim
Yaşlanmış bir çocuk olmak; doğmamış bir çocuk olmaktan ya da genç bir yaşlı olmaktan bin kat daha güzel sanırım. Tebrikler...
Akıntıya veriyorum
Ağzımdan düşen kelimeleri
Boyun eğmeden, kıyasıya
Yarışıyorum
Kızıl korlar üzerinde
Kaçarken pusudan...
Yaşayan bir ölüden ziyade
Yaşlanmış çocuk...olma korkusundan.
Güzel bir şiir efendim saygılar.......
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta