Ya Rab emanet aldım aklı
Farktan farka gidişi saklı
Can vurmuşum meraka bakılı
Günah soruluru nerede?
Ön yargı saplantısı takılı
Oluş; olmuş bitmişle çakılı.
Gözlerim garba çekilmiiş
Bir gurbet akşamı
Mektep dönüşü...
Ağzımda sigara
'Of' çekiyorum,
Dumanlar yükseliyor,
Devamını Oku
Bir gurbet akşamı
Mektep dönüşü...
Ağzımda sigara
'Of' çekiyorum,
Dumanlar yükseliyor,
kutlarım, yürek dolusu tebrikler
selamlarımla
10 Ocak 2008 / 1 Muharrem 1429
Tarihinde Yeni bir seneye ve Muharrem Ayı'na girdik...
Hepiniz ve hepimiz için
iman, sıhhat, huzur, hayırlar ve mutluluk dolu
bereketli bir sene, bereketli bir ay
duası ile...
MUHARREM AYI VE AŞURE
'Şehrullahi'l-Muharrem' olarak meşhur olan, yani 'Allah'ın ayı Muharrem' olarak bilinen Muharrem ayı, İlahi bereket ve feyzin, Rabbani ihsan ve keremin coştuğu ve bollaştığı bir aydır.
Allah'ın ayı, günü ve yılı olmaz, ancak Allah'ın rahmetine ermenin önemli bir fırsatı olduğu için Peygamberimiz tarafından bu şekilde ifade edilmiştir.
Âşura Günü ise Muharrem'in 10. günüdür. Âşura Gününün Allah katında ayrı bir yeri vardır. Bugünde Cenâb-ı Hak on peygamberine on çeşit ikramda bulunmuş ve kudsiyetini arttırmıştır. Bu günlerde oruç tutmak çok faziletlidir.
Hicrî Senenin ilk ayı olan Muharrem ayının 10. günü Âşura Günüdür. Muharrem ayının diğer aylar arasında ayrı bir yeri olduğu gibi, Âşura Gününün de diğer günler içinde daha mübarek ve bereketli bir konumu bulunmaktadır.
Âşura Gününün Allah katında da çok seçkin bir yerinin olduğunu Fecr Sûresinin ikinci âyeti olan 'On geceye yemin olsun' ifâdelerinin tefsirinden öğrenmekteyiz.
Bazı tefsirlerimizde bu on gecenin Muharrem'in Âşurasine kadar geçen gece olduğu beyan edilmektedir.(1)
Cenâb-ı Hak bu gecelere yemin ederek onların kudsiyet ve bereketini bildirmektedir.
Bugüne 'Âşura' denmesinin sebebi, Muharrem ayının onuncu gününe denk geldiği içindir. Hadis kitaplarında geçtiğine göre ise, bu güne bu ismin verilmesinin hikmeti, o günde Cenâb-ı Hak on peygamberine on değişik ikram ve ihsan ettiği içindir. Bu ikramlar şöyle belirtilmektedir:
1. Allah, Hz. Musa'ya (a.s.) Âşura Gününde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür.
2. Hz. Nuh (a.s.) gemisini Cûdi Dağının üzerine Âşura Gününde demirlemiştir.
3. Hz. Yunus (a.s.) balığın karnından Âşura Günü kurtulmuştur.
4. Hz. Âdem'in (a.s.) tevbesi Âşura Günü kabul edilmiştir.
5. Hz. Yusuf kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan Âşura Günü çıkarılmıştır.
6. Hz. İsa (a-s.) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semâya yükseltilmiştir.
7. Hz. Davud'un (a.s.) tevbesi o gün kabul edilmiştir.
8. Hz. İbrahim'in (a.s.) oğlu Hz. İsmail o gün doğmuştur.
9. Hz. Yakub'un (a.s.), oğlu Hz.Yusuf'un hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır.
10. Hz. Eyyûb (a.s.) hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur.
KUTLARIM .
Kitabı kuran dünya yaşamının özünü çokta girift anlatmış değil.
Ancak iki türlü okuyuş var..
Öğrenmek, tefekkür, akıl etmek ve fıkhetmek şekliyle
Aklı, duyguları tatmik etmek yaşlaşımıyla..
İster inansın, ister inanmasın ikinci bakış açısını hayatına uyarlayanlar hakkında Rabbin hükmü bellidir..
Akleden, fıkheden, tefekkür ederek ümmeti vasat olanların hükmü bellidir..
Rabbim bizi sırati mustakimden ayırma, inancı, iştiyakı, heyecanı ile yaklaşıp iman ve amel edenler ayrılır ömürden. Yaşarken de, öldükten sonra da ayrılmazlar Rabbın çizgisinden..
kendini, inancı, aklı sorgulayan çalışmanı okumak onur vericiydi.
Dün doğduk, bugün elimizde, yarın belli değil. En iyisi ölmeden düşünmek. Defter kapanmadan insanca yazabilmek..
güzel bir çalışma yüreğine sağlık
Yaşamdaki Telaş
Ya Rab emanet aldım aklı
Farktan farka gidişi saklı
Can vurmuşum meraka bakılı
Günah soruluru nerede?
Ön yargı saplantısı takılı
Oluş; olmuş bitmişle çakılı.
Bu gözle seyre bakılı
Ölçüdür sevap günah burada.
Vardır, olmalıdır günah sevap
Değişirken yargılar el cevap
Şaşmazlık değil, şaşara bir cevap
Ölçü olmalı günaha sevaba burada.
Ölçüler erimli süre dura da
Kul elime edime durura, burada
Bilinç oluşa, anlam ilgisi, vura da
Sürdürür yaşamı sevap günah, oluşta.
Yaradan her an olu ve oluşta
Verili bilinçle, bize doluşta
Yanlışta gider sonuçta
Günahı, anlamaktır akıl, oluşta.
Birine tüm akıl verilmiş değil.
Hazırda al denilmiş değil.
Hükmü budur Rab’bın, saygı ile eğil.
Sınırlı çevre, sınırlı anlamada cehil.
varlığımızın temelinde günah ve sevap işleme yetisi zaten oluştan vardır...ancak peygamberler günahtan münezzehtir...ama onlar bile hata yapabilmişlerdir...sonra akıl fikrimizin dümeni olduğuna göre o akıl zenginliğiyle hayatı kolaylaştıran buluşları elde etmedeki beceri biz insanlara verilmiştir..ayrıca yine aklımızla güzel olan iyiliklere ulaşmada ve yaradanın hoşnutluğunu kazanmada yalnız biz insanlara üstünlük olarak akıl zenginliği verilmiştir...hiç bir canlı yaptıklarından dolayı yaradan katında sorumluluk taşımamktadır ...yalnız insanoğlu yaptığı eylemlerden dolayı hem kanun nezdinde ve hemde yaradan nezdinde sorumludur..neden ? çünkü ayrıcalıklı yaradılmıştır...nedir o ayrıcalık ?kendisine akıl verilmiştir ..işte o zaman sevap ve de günah mefhumu ortaya çıkmaktadır...hayır yok öyle bişey diyen olursa ozaman sorumsuz olan diğer verlıklardan farkımız kalmaz...bu bağlamda şiirinizi kutlıuyorum...10 tam puan...saygılarımla...ibrahim yılmaz...
Yoran,yorumu zor bir şiir gene dostum.
tebrikler güzel yürekli şiir dostu...
sürekli bir tekamül..tüm evrenle birlikte..
Bayram Kaya kaleminin namına yakışır yürekli bir şiir daha. Yürekli ve o yüreğe mantığıda yerleştiren yani bir anlamda hem aklı hem duyguları kullanan güçlü bir şair.
Tebrik ederim Bayram Abi...
Neşemce anlamda sayarım kayrama
Alışkanlık tutumu bunlara karşı yürüre,
Sürmez çok, patlar gerçek
Bil ki el an, değişmenin arifesindesin bayrama.
DEĞİŞİMİN SİHİRLİ SESİ DİZELERDE DOLAŞIP FİNALDE NOKTAYI KOYMUŞ..
DEĞİŞİMLER SANCILIDIR AMA GELCEĞE DE HAZIRLIKTIR...
SEVGİLER...
Bu şiir ile ilgili 21 tane yorum bulunmakta