Bir gülün tomurcuğu gibi hayat patır patır.
Açar gönlümde, kırar kabuğumu çatır çatır.
Zulümlere sitemli bakan gözlerim yaş ama,
Kadifemsi nazarla hep gülümserim yaşama.
Hiç dirilir mi hayat, ölümü ıskalayarak.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Yaşamayan ölmez ki, hayatın gerçeği ölüm.
Yaşayana şan ölüm, yaşam sonsuzdan bir bölüm.
Mükemmel dizeler Üstadim;
Tülin Sen Altinli arkadasimizin sesinden dinlemek ayri bir can verdi siire.
Gönlünüze, güclü kaleminize saglik efendim.
Sevgi&saygilarimla
Bir gülün tomurcuğu gibi hayat patır patır.
Açar gönlümde, kırar kabuğumu çatır çatır.
Zulümlere sitemli bakan gözlerim yaş ama,
Kadifemsi nazarla hep gülümserim yaşama.
Hiç dirilir mi hayat, ölümü ıskalayarak.
Bilinir ölümsüzlük gerçeği yakalayarak.
Yaşamayan ölmez ki, hayatın gerçeği ölüm.
Yaşayana şan ölüm, yaşam sonsuzdan bir bölüm.
Ölüme sırt dönülmez, sırlıdır ölümle yüzler.
İbret vermez mi bize, eceline koşan yüzler.
Kalplere soylu mana sokan kalem kırılamaz.
Ağzı köpüren laflar, bu işten hiç sıyrılamaz.
KUTLARIM EFENDİM. ÖLÇÜ VE ÖLÇÜYLE BİRLİKTE DİZZELER ÇOK ŞIK OTURMUŞ
Üstadım,,yüreginiz ve beyniniz son deme kadar saat gibi işlesin ve siz yazın biz okuyalım..''Yaşamayan ölmez ki;hayatın gerçeği ölüm''.Tebrik ediyorum bu güzel eserden dolayı..Sevgi ve selamlar.
Bir gülün tomurcuğu gibi hayat patır patır.
Açar gönlümde, kırar kabuğumu çatır çatır.
Zulümlere sitemli bakan gözlerim yaş ama,
Kadifemsi nazarla hep gülümserim yaşama.
Hiç dirilir mi hayat, ölümü ıskalayarak.
Bilinir ölümsüzlük gerçeği yakalayarak.
Yaşamayan ölmez ki, hayatın gerçeği ölüm.
Yaşayana şan ölüm, yaşam sonsuzdan bir bölüm.
Ölüme sırt dönülmez, sırlıdır ölümle yüzler.
İbret vermez mi bize, eceline koşan yüzler.
Kalplere soylu mana sokan kalem kırılamaz.
Ağzı köpüren laflar, bu işten hiç sıyrılamaz.
MÜKEMMEL BİR ŞİİR DAHA.
USTALIK VE YÜREK İŞİ.
SAYGILAR ABİ
bıseyyyy dıyemıyorum cok0 güzellll...Arzu gülücüdür
Tebrikler... Her zamanki gibi şiiriniz hoş...
misafir geldik, gideceğizde; nedense öleceğimizi unuturuz.. güzeldi, yüreğinize sağlık..saygılar
duyguları düşünceye davet eden bir şiir kalemine yüreğine sağlık sayın hocam sevgi ve saygılarımı sunarım selamlar
Tuncay Akdeniz
her zaman ki gibi yine çok hoş
yüreğine sağlık
sevgiyle
hayatın ötesi hayat güzel şiirin için kutlarım kardeş selamlar
Turhan Toy
Bu şiir ile ilgili 19 tane yorum bulunmakta