Derin bir iç çekiş bu
Çektikçe derinliklerime
Daha da güçlenmek gibi
Doldurmak yüreğimi
Havayla, suyla, güneşle
Ve senden aldığım gizemle
Meydan okumak hayata
Emanet bir güç bu biliyorum
Günü gelince başkalarına verilmek için
O gün gelene dek bir şeyler yapma fikri
Büyüyor şu aşka aşina yüreğimde
İşte o saatlerde
Yokluk bırakıyor yakamı
Atlıyorum kocaman çitlerin üzerinden
Sarılıyorum ellerine, yüreğine
Anlıyorum ki hayat hep sevgi doğuruyor inatla
Ölüm toprağa saklanan tüketilmiş renk yumağı
Düşlerin çöllerinde bedevi gezmek
Yaşamak tuzla yoğrulmuş ekmek
Göğsümüzde geceleyen ah o sevgili
Gövdemizi ısıtan efsunlu güneş
Bileklerimizdeki dalga sesi
Bilirsin işte
Uzak dağlardaki mor ufukları
Ve o ışıklı bulvarları
Yutkunuşların boğazımızı kestiği anları
O anlarda nehirler kabarır gönlümüzde
Yamalı bir düş olur isyan
Sokulur kirli bir bıçak gibi döşümüze
Sen!
Işıklarını yaktıkça ozan gönlümün
Kâğıttan karanlık çekilir
Bileğim inadına güçlenir
Rüzgârın sesidir artık şiir
Yaprağın hışırtısıdır
İki bedenin aynı yatakta sevişip
Aynı terler içinde yuvarlanmasıdır
Bırak açık kalsın bu gece de aşkın ışıkları
Biraz daha üşüsün sevda gönlümüzde
Bitmedi evrene söyleyeceklerimiz
Kirli bir nikotin sarmalı olayım gözlerinde
Bırak çekip gitsin dünler, içlendikçe
Yalnızlığın elinden tut devrilişlerle
Eskimiş bir anahtar olsun umarsızlık
Geri atalım onu bulduğumuz denizlere
Ölümsüz şiirlerin ülkesini düşledikçe
Kutsal bir asa olalım birbirimize
Kayıt Tarihi : 21.2.2014 08:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!