Anadolu'nun hastalığıdır. Ağlayan ana dolu Anadolu'nun hastalığı!
Söz konusu sekiz gen taşıyıcısı bir toprak parçası olunca burada ölmekte bir başka oluyor.
İnsan neden yaşarken anlaşılmıyor da öldükten sonra değeri artıyor?
Al sana yanıtı zor bir soru daha.
Uslansana, acım benim, dinlenip dursana artık.
Akşam gelse derdin hep; geldi bile Akşam; bak, işte:
Bütün kenti kapkara örtüsüyle sarar karanlık,
Kimine kaygı salmış, kimineyse mut getirmiş de.
Ölümlü kalabalık, dışardaki pis kalabalık
Devamını Oku
Akşam gelse derdin hep; geldi bile Akşam; bak, işte:
Bütün kenti kapkara örtüsüyle sarar karanlık,
Kimine kaygı salmış, kimineyse mut getirmiş de.
Ölümlü kalabalık, dışardaki pis kalabalık
Ben ona,
"Günah çıkarma" diyorum!
Anadolu,
Ne zaman ki "Mevlanalar", Yunus Emreler, Alperenler,
Ahi Evranlar,
Pir Sultan Abdal'lar gitti,
unutuldu...
Özüyle, "Türk'ün İslam anlayışı ve yorumu olan İmam Maturudi, Hoca Ahmet Yesevi yolu" terk edilip, akıl dışı Eşarilik Anadolu'ya yayıldı, medreseler Arapların kontrolüne geçti, Anadolu günden güne yozlaştı, bağnazlaştı, "bir lokma bir hırka" anlayışına, "mistik kaderciliğe" teslim oldu!
Vaziyet biraz ağır, sorun derinlerde...
Hayatı bu kadar ıska geçen, okumaktan, ilimden, gerçeklerden uzak duran insan...Kendini sorgulamayan, kolayca biat eden bir toplum,
Nasıl ayakta kalır,
Nasıl yarınlara umutla bakar,
Kocaman bir soru işareti!
Tebrikler Önder Kardeşim...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta