Yaşamak Gözlerin Gibi Gerçek

Selahattin Yetgin
1613

ŞİİR


34

TAKİPÇİ

Yaşamak Gözlerin Gibi Gerçek

İsterdim ki, bir değişim yarat kendinde, söv sönmüş yıldızlara.
Kendine kahretme artık, seni çıldırtan huylarına derin bir çizgi çek.
Boşver yüreğini katmerleyen, gözlerini çivileyen üzünç basınçlarına
Yaşamak bir şarkı, yaşamak bir sevda, yaşamak gözlerin gibi gerçek.

Unutulmuş şarkıları anımsayarak değil, unutulmamış aşkları yaşayarak çoğalacaktık biz. Kaptansız gemilerle çıkmıştık bilinmez yolculuklara. Dümenimiz gece yorgunu, pusulamız balık pullarıyla örtülüydü. Sevişen gecelere bakardık yıldızlar altında, utanırdık. Sokulurduk birbirimize ve yunusların diliyle birbirimizi anlardık. Yitirilmiş umutlarımızı arardık en çok. Denizler hırçındı, denizler kabarık olurdu ve biz en çok sulara yüzümüz düşünce birbirimizi bulurduk.
Durmaksızın sevgi oltasını sallıyordun engin denizlere. Ay ışığında saçlarını okşamayı seviyordun, çocukca. Öfkeliydin, dolunay sırtında gezinir, zülfün düşerdi şafakta. Yılgın bir savaşçı gibi gözlerindeki bakışları yıkacak ovalar arıyordun ve küsüyordun sevgi yağmurları gecikince göklere. Tutarsızdı kelimelerin, sövüp saydığın geceler seni taşımıyordu sözlerimi umursamadığın anlarda..
Sen bende çoğaldıkça, ben aşkta azalıyordum gizemin kızı. Sorgusuz, inadına teslim olduğum tek gerçek boyuttun sen. Yaşanmamış tüm sevgilerde amaçsız bir bekleyiş varmış, ben sende çoğaldıkça, sen rengarenk açacaksın dağ gülüm. Yaşamın en anlaşılmaz hilelerinden birine tutsaklığındır aslında tek gerçek. Benliğindeki gizemli sandıkların kilitlerini sıkı sıkıya tutup avucunda, terden sırılsıklam uyanışlarla kalkıyorsan her sabah yataktan, bir rüzgâr tepesinde aşkı çağırmıyorsan; 'kim duyacak sesini, kim görecek ağlayışlarını? '.
Nice nice sevdalardan arınarak aktım yemyeşil ülkene. Ardımda seller bıraktım, nehir oldum, denizlere doldum, bir öpüşün çekingen dudağında yıllar sonra seni buldum. Olgunlaştım, dal oldum, ağaç oldum sonunda senin ülkenden de kovuldum. Gülüşlerini çaldım senden, kırlara saldım bahar gelsin diye. Bakışlarını bir cam kavanoza koyup gelecek günlere sakladım.. Ellerini, saçlarını ve ağlayışlarını sorguladım hesapsız, bir yüreğin kaldı tutamadığım, bir yürek ki, asla ulaşamadığım.
Her sevdanın bir öyküsü, her aşkın bir masalı var anlayacağın. Benim öykülerimdeki prensler, senin aşklarındaki dev'lerle savaştılar buncadır. Gözümü her araladığımda yanıbaşımda bulmak istediğim bir prenses, dudaklarımın çatlamış yurtlarında gezinen bir sevda savaşçısı oldun sen. Yokluğun yüreğimi dağlayan bir hançer gibiydi ve ben sana koştukça, sen kahkahalarla uzaklaştın benden.
Yüreğinin denizlerini de dalgalandırdın, hırçınlığınla. Sadece kendiyle savaşan, amaçsız bir savaşçısın sen. Kırıldığın, üzüldüğün şeylere bak, ne kadar güçsüzsün, umarsız bir hayatın kilometrelerini böyle aşamazsın inan. İsterdim ki, bir değişim yarat kendinde, söv sönmüş yıldızlara. Kendine kahretme artık, seni çıldırtan huylarına derin bir çizgi çek. Boşver yüreğini katmerleyen, gözlerini çivileyen üzünç basınçlarına. Yaşamak bir şarkı, yaşamak bir sevda, yaşamak gözlerin gibi gerçek.

Selahattin Yetgin
Kayıt Tarihi : 13.6.2005 18:44:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Kazim Uzun
    Kazim Uzun

    Yaşamın gerçeklerine uyandığımızda umutların hala sıcak ve renkli kalabilmesi... Değişim yaratabilmekte belki de... Selamlar Selahattin bey... Sevgi ve saygılar...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Selahattin Yetgin