yaşamak derken bir nefes uğruna
her gördüğün yerde adını söyler
şanı belli belirsiz bir yangında çıplak
ve korkaktır bir kadın kadar
ihanet olsa diye beklersin
cam kenarında yüzün sararmış
son bahar yapraklarını kıskandırırken
ben ne ağaçlar gördüm toprağını özleyen
misal bir sabah vakti
belli belirsiz bir yangında
yanar da yakar da bedenin
söz seda kalmaz geriye
yalnız vedalara gebe bir hayat
bırakır kendini ibrahimin ateşine
şimdi gidiyorsun sen de
bir beyhude gecede karanlık gidiyor
yıldızlar terk ediyor dalgaları
deniz pişman olmuş mavi olmaktan
söyle şimdi
sen misin aşka gebe
yoksa giden sevgililer mi
ah aldatırken bir adamı bir kadın
şimdi gidiyorsun sen de
bitmiyor cehennemlerde o asi yangın
elbette vakit gelir
bir sabah güneş doğarken
günaydın dersin kendi kendine
serde ölüm olsa kimin umrunda
kimsesiz mezarlıkların birinde
duaya muhtaç
küfüre hasret
gidiyorsun şimdi sen de
dem vakti vuruyor yüzünü öyle solgun
güller neden açmıyor diye sorarken bir insan
biliyorum sen de gidiyorsun
öyle bıkmış öyle perişan
Kayıt Tarihi : 13.10.2009 21:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!