Ölümden korkmak utanılacak şey mi
Nereden çıkıyor bu kurusıkı dedikodular
Ölümden korkmamak neden erdemden sayılıyor
Yunus ve balinaların derdini anlamak bu korkusuzluktan daha mı az erdemli
Yaşamak kadar olağanüstüsü var mı
Yüzyıllar verseler dindirir mi bu merakımı
yaşamak yine yaşamak bu korkunç ama şehvetli dünyayı
Yetmeyecekse ömrüm İspanyolca konuşmaya ve çingenelere karışmaya
yaşamanın hakkını nasıl veririm
Yaşamalıyım belki de asırlarca
Öğrenmeliyim bu lamba neden çalışmıyor ve
bu kara oğlanın gözleri neden mavi
Sabaha uyandığımda kimsem kimim
Umrumda bile değil yaşadıktan sonra
Alabiliyorsam hala toprağın kokusunu
Ve dilediğimde dans edebileceksem özgürce
Yaşamalıyım
Bazen oduncu gibi doğmalıyım sabaha
Sıkı sıkı sarılıp baltama
Bazen de bir deli gibi
Nerede olduğumu unutup fütursuzca
Yaşamalıyım
Yaşamalıyım ki her gün yeniden büyüleneyim
bu eşsiz dünya karşısında
Ölüm... adını anmak bile ruhumu bedenimle savaşa çağırıyor
Sonra er meydanına sancılı bir yürüyüş ve ardından işte hodri meydan
Korkusu bir çingene kemanının tellerine
sıkışıp kalmışım gibi
Ve artık tırmalaya tırmalaya yerleşiyor zihnime
Sanırım ruhum bedenimden taşıyor
Bedenimin erişemeyeceği asırlar ruhumda hızlıca kayboluyor
Yıldızlara mı karışıyor yoksa toprağa mı
zihnim bir türlü kabullenemiyor
ve her ikisi de canımı çok sıkıyor
Kayıt Tarihi : 22.8.2023 00:39:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!