Yaşamak ne büyük işkence
Göz göre göre yaşamak
Kalbiyle beyniyle ve gözleriyle
Her saat her mevsim ve her sene
Bıkmadan usanmadan yaşamak
Karnındaki torbayı şişirip büzmek mi
Yollarda caddelerde sokaklarda
Sebepsiz yere ayak mı çürütmek
Her ayrılıkta her aşkta ve her özlemde
Yüreğini yangınlara kurban etmek mi
Yoksa baharı yazı kışı beklemek mi
Güneş çekilirken köşesine
Yarını mı beklemek yaşamak
Hani yaşamak hangi yaşamak
Yaşanacak ne vardı
Bunca zahmet bunca eziyet
Bir elmanın cezasını çekmek değil mi nihayet
Senelerce hırpalanarak
Ömür tükettiğimiz
Koynunda bir yılan beslemek gibi
Boynunda alevden bir halka taşımak gibi
Azgın bir boğayla boğuşmak gibi
Bir meczup bir mecnun bir meçhul gibi yaşamak
Her an ensende patlayan
Bir tokat hissetmek ne bela şey
Ölüm denen uğultuyu
Teninde duymak ne fena şey
Yaşamak kadar azap verir mi cehennem
Dindirebilir mi alnımda kaynayan bu ateşi
O ateşten huzur
Patlatabilir mi beynimdeki bu dinamiti
O çılgın hararet
Yaşamak ne acı şey
Ayaklarıyla parmaklarıyla ve tırnaklarıyla
Ağaçlar ne vakit çiçek açar
Kurt kuzuyu kapar mı
Daha ne kadar sabreder yağmur
Kim öldü kim sağdı
Kim sağ olduğunu sandı
Yaşamak ne müşkül iş
Hayır durun ey doğacaklar
Bu telaş boşuna
İşte biz gördük ve yaşadık
Bu girdiğiniz yol değil
Yaşamak ne acı şey
Bile bile yaşamak
Nihat Eren
Kayıt Tarihi : 15.12.2018 20:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!