Doğumla ölüm arasında ince bir çizgi
Anlımıza yazılı yaşanacaklar, dizgi, dizgi
Oluştururuz makamları, tonları ezgi, ezgi
Hayattan anladığımız, en büyük sezgi
Kimine göre yaşamak, doymak demek
Bazıları için, çalışmak, eserler sermek
Kimisi içinse sadece, almadan vermek
Hepsinde ortak nokta, gerektirir emek
Neyi paylaşamayız, herkes bunu söyler
Sadece lafta kalır, yine gönlünü eyler
Sözüm hepimize, bütün bayanlar beyler
Vakit çabuk doluyor, hasatsızlar neyler
Çok şey sığdırır insan, kısacık ömrüne
Mutluluk, acı, keder ama hesap yok düne
Bazen çok yazık olur, geçirdiğin her güne
Bizler insanoğluyuz, ders almayız yine
Yaşamak kadar, önemlidir yaşatmak
Asıl olan her yeri, sevgiyle kuşatmak
Kinleri, nefreti atıp, hayatı paylaşmak
Yüzün ak şekilde, Allah’a Kavuşmak
Hiç kimse bilemez, ömrünün süresini
Dinleyenler başarırlar, kalbinin sesini
Sonunda verecek herkes, son nefesini
Girince içine anlar, tabut denen kafesini
Kayıt Tarihi : 12.6.2013 10:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
HAYATI DOGRU YAŞAMAK İLE DOĞRU HAYATI YAŞAMAK Ne kadar yakındır bu iki kelime birbirine, aralarındaki farkı anlamak zordur. Ama bu farkın anlaşılması öyle önemlidir ki insanın hayatında, farkın ayırt edilmesi insanı mutluluğa bir adım daha yaklaştırır. Doğru hayatı yaşamak insanın kendi fikirleriyle kendi hayalleriyle mümkündür. Kendini yaşar insan, başkalarının ne söylediğini önemsemeden kendini özgür kılar. Noktasını sizin koyduğunuz, virgülünü sizin yerleştirdiğiniz harfi harfine sizin olan bir hayatı yaşarsınız. Budur doğru hayatı yaşamak kelimesi kelimesine. Ama birde hayatı doğru yaşamak vardır. Başkalarının belirlediği doğrularda bir piyondan farksızcası-na… Çevrenizin sizden istediklerini yaşamaktır. Tutsak kalmaktan bir farkı yoktur. Ne güzel anlatır şu sözler bunu... ‘insanoğlu bir gün virgülünü kaybetti; bütün söyledikleri birbirine karıştı. Noktasını kaybetti; düşleri uzayıp gitti, ayıramadı onları. Ünlem işaretini kaybetti bir gün de; sevincini, öfkesini tüm duygularını yitirdi. Soru işaretini kaybettiği gün soru sormayı unuttu. İki noktayı kaybetti bir başka gün; hiçbir açık-lama yapamaz hale geldi. Yaşamının sonuna geldiğinde elinde yalnızca tırnak işareti kalmıştı; İÇİNDE BAŞKALARININ DÜŞÜNCESİ VARDI YALNIZCA.’ Düşlerinize, düşüncelerinize, hayallerinize önem verin, içlerinde yalnızca sizin koyduklarınız olsun. Hayatı zorunlu yaşamak yerine özgürce yaşayın. Doğru hayatı yaşayın…

TÜM YORUMLAR (2)