1
Kardeşler
Belkide yarın
bir orman kuytusunda
kurşuna dizileceğiz
Ve nasıl yaşadıysak öyle
kanlarımız
ve yüreklerimiz
karışmış birbirine
tek bir mezara gömüleceğiz
Katiller
bilemeyecek
hiç birimizin adını
Onlar
on gün boyunca
söktüler tırnaklarımızı
Ama
sökemediler dilimizden
adlarımızı
2
Bugün gün doğarken
duvarın ötesinde
bir serçenin cıvıltısı
taşıdı dışarıdaki baharı
hücremize
Ve biz
ölümden
belki bir kaç saat önce
neşeliyiz
hala gülebiliyoruz
bir yoldaşın fıkrasına
3
Düşünüyorum
iki hafta önceyi
Randevumu bekliyorum parkta
Elimdeki gazetede
iki siper yoldaşının
katledildiği haberi
manşetten
Ve fotograf altında
o klasik hikaye
'bir hücre evde
kıstırılan iki terörist
uymayınca teslim ol çağrılarına...'
Kan deryası bir oda
Vücutlarında onlarca
ve yüzlerce duvarda
kurşun izleri
Bir de
duvara kanla yazılı
sloganlar...
Gözünüz arkada
kalmasın yoldaşlar
inanın
bu kan denizinde boğulacaklar
İnanın
Gelecek bizim de günümüz...
Bir başka karede
Bozkurt işaretiyle
insan suretinde......
Resim altı haber
'Polisin başarısı
halk tarafından
tezahüratla karşılandı..'
Bir gün
bu resimleri göstereceğiz onlara
dizlerinin üzerinde
bağışlanmak için
yalvarırlarken bizlere
4
İki bank ötede
sarılmış birbirlerine
iki genç
sigara içmekteler
Kotlarında bir kaç
montlarında sayısız arma
Reklam panosu misali
Ki hallerinden belli
dışları gibi
kafalarının içi
Dört genç
aynı yaşlarda
ikisi habersiz dünyadan
ikisi öldüler
güzel bir dünya uğruna..
5
Açılıyor mazgal
haykırıyor gardiyan
'uzaklaşın kapıdan'
Çekiliyor sürgü
açılıyor kapı
Ve düşman
başta işkenceci şefi
arkasında eller tetikte iki koruma
Korkuyorlar
Halbuki
daha kendimize gelemedik
işkencelerden
Elinde Marlboro sigara
ve ağır parfüm kokusuyla
iki adım atıyor içeri
'Bu size tanıdığım
son şanstır
yaşamak ya da ölmek
tercih sizin..'
Yoldaşın gür sesi
dolduruyor hücreyi
'Defol alçak
biz çoktan yaptık tercihimizi
ama sizin
o şansınız da
olmayacak...'
Geriliyor düşman
O an
öfkeden kızaran yüzünde
sınıf kini
ve gözlerindeki korku
görülmeye değer doğrusu..
6
Ölmek ya da yaşamak
Ölüm
bir kaç saat ötede
bir orman kuytusunda
eller arkadan bağlı
kurşunlanma
o gramlık çekirdeklerin
son vermesi yaşama
Sonra
kanlar ve yürekler
karışmış birbirine
tek bir mezara
Üstümüz toprakla örtülecek
ve belli olmasın diye mezarımız
kamufle edilecek
ve börtü böcek...
Mezar taşımız hiç olmayacak
Yoldaşlar
anacığım
ve yar
başımıza çiçek koyamayacak
Ama biz yine de
Yaşayacağız kavgada
bir grev çadırında
varoşlarda bir gecekonduda
Bir gerilla akşamında
Ya da bir çocuk bakışlarında
Ve haykıracağız elbet
umudu, zaferi, geleceği
yani sosyalizmi...
7
Eğer ben konuşursam
Yani
sayarsam yoldaşların adlarını
ve onurumu
ve inançlarımı
söküp alıp yüreğimden
atarsam çöp tenekesine
diz çökersem
bu katillerin önünde
anlayacağınız yani
postu kurtarmak için
satarsam postun içindekileri
yaşayacakmışım...
Yaşamak nedir ki
Sevmek
sınırsız
çıkarsız
dolu dolu
Yoldaşlarla halay tutmak
Bayrağımızı taşımak alanlarda
Potadan çelik dökmek
Pamuk toplamak Çukurovada
ve yemişler verimli bahçelerden
Sonra
Öpmek yari dudaklarından
Sek sek oynamak çocuklarla
Çiçek dermek
Yaşamak yani
özgür olduğunda ancak
anlam buluyor
Ben yaşadım özgürce
Yaşamı dehşetli ve umutlu severek
ve döğüştüm
umutlu ve severek yaşayabilmek için
Bir kez bile lekelemedim
onurlu yaşamın güzelliğini
ol sebebten
bir günlük yaşamak eylemim
bedeldir
kölece yaşanan
tüm bir ömre..
Kayıt Tarihi : 18.8.2007 12:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)