Dipsiz bir kuyunun kıpırtısızlığında
Yosun tutmuş taşlar gibi kaygandı.
Ve en sonunda düşen bir yağmur damlasıydı
Titreyerek oynaştığım halka halka…
Tek tek tutunup çıkarmaya çalışırken
Bedeninden büyük beynini
Umarsızca fırlatırdı bakışlarını,
Haykıran gökyüzünün
Sinsi ışıklarıyla kardeş gibi…
Nasıl yok olunurdu bilinmez
Yok oluşun adım adım yaşantısında
Varken yoktu,yokken var olacak mıydı?
Anlamadı hiç kimse ne dediğini
Ne söylediğini düşünemediler
Zavallı bir türkü tutturup
Kendi söyledi, kendi dinledi! ! ! …
Ama hep bildi
İstemediklerini istemediğini bildi.
Sabırsızlık bir külfetti omuzlarında
Ağır ve acı veren bir kıyafet…
Asılmış bir şal gibi örtündüğünde
Kendi benliğini sadece,
Kendini gördü hayat denen
Komik ayna düzlemde...
(05/07/1998)
Banu BalatKayıt Tarihi : 22.8.2005 16:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
BELKİ DE SORUN O KAYGAN TAŞLARA SABIRLA TUTUNABİLMEYİ BECERMEKTE...GÜZEL OLAN NEYDİ BİLİYOR MUSUN ? 'NEYİ İSTEMEDİĞİNİ' BİLMEK...
BEN ŞİİRİN ÖZÜNDEYİM..ŞEKLİNE BAŞKASI BAKSIN...
SEVGİLER...
TÜM YORUMLAR (2)