Yaşama Tükenmiş Bir Şekilde Başlıyor Gen ...

Yaşamda hayalleri büyükleri tarafından gerçekleştirilen nesiller, büyükleri tarafından heba edilerek erken harcanmış nesillerdir.

Yaşamını çıkarı için pazarlayan, düşünceleri, söz ve tutumu bunun dışına çıkmayan nesiller yetiştiren bir toplumun medeniyet ve varlık göstermek adına ilerlemesi ve ati tarihte yer alması mümkün değildir.

Büyüklerinin yaşama vedası sonrası büyük bir boşluk içine düşecek ve sahip oldukları her ekonomik değeri sömürgecilere çok hızlı bir şekilde kaybedebilirler.

Çünkü değer üretmek değer bilme kabiliyetinden yoksun yetiştiler.

Üç kuşak kazanır bir kuşak yer olgusu bu çağa denk geldi.

Tüketim alışkanlıklarını kapital soygunun koynunda çocuk yetiştirmek böyle büyük bir bedel ödetiyor.

Bugün yurt, devlet ve ulusun sorunlarına karşı duyarsız bir gençlik ile karşı karşıya kalmış olmamızın sebebi de büyüklerdir.

Ektiğini biçmek kuralı her alanda işliyor.

Vatanımız cennet diyoruz değeri bilinmiyor diye kendimiz dışında kimse suçlu değilken boşuna zaman harcıyoruz.

Gerçekler ile önce kendimizi eleştirmeden ve kendimiz ile yüzleşmeden çözüm bulamayız.

Biz neye izin verdiysek onlar ona dönüştü.

Ulusal egemenlik ve politikalardan bu kadar uzak ve kopuk üniversiteli gençlerin çıkar karşılığı siyasi güç karşısında boyun eğdiği ve paralı eğitim ile bir şirkete kapak atmak adına meslek köleliği bu sorumsuz sonucu üretti.

Biz görmedik onlar görsün rehaveti büyük bir kayıp üretti.

Gelecek nesiller ne görecekti? Biz büyüklerin bu yıkımı görme olanağı bile olmayabilirdi uyanıp duruma el koyma çabası içine gitmeseydik.

Bu şartlarda iyimserliğin de dengesini iyi düşünmek gerekir. Aşırı iyimserlikte ayrı bir tehditle bizi karşı karşıya bırakır.

Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti gençlere emanet ederken bu tür tüketim alışkanlıkları sömürgeciler tarafından değiştirilmiş, siyaset tarafından bu yönde kanalize edilmiş bir gençliğin hedef olmadığını üzerine basa basa belirtmiş ve bizleri uyarmıştır.

Bugün üniversite yönetimleri siyaset eliyle baskı altında bilimle ilgisi olmayanların araması yapılarak gençler yokmuş gibi davranılıyor.

Gençlerden beklenen pek tabi ki sokak olayları içine girmek değildir. Kaba kuvvet hiçbir zaman Türk gençliğinin ilkesi olamaz.

Düşünceleriyle yurdunu ve ulusunu çok daha ileriye taşıyacak bir donanıma sahip olmak ve çaǧ dışı kalmış tutumları toplum karşısında bir karşılıkları kalmayacak bir şekilde bir ilkeli duruşa pes etmeden şartlar ne olursa olsun teslim almadan direnmektir.

Bu konuda yine ailelerin çıkara satılan tutumları gençlere kötü örnek olmaktadır. Bunun bedelini o gençler ailelerinin teslimiyet boyutunu aşan davranışlarına karşı çıkmamış olmaları sonucu ödeyecekler. Örneğin çalınmış sınav soruları hak etmediği bir mesleğe yapan biri o mesleği hak eden birinin hakkını sonsuza kadar yiyemeyemcek olmasını bir güç acı bir şekilde yaşam öğretecektir.

İnsan davranışları ilkesel ahlak dışına çıkmış her toplum işte bu yöntemler ile çürür ve yok ediş yaşar.

♾️▪️Önder Karaçay▪️♾️